Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye Mekansal Strateji Planı'nın, yeri seçimi doğru yapılmamış yatırımlara, yanlış arazi kullanımına, altyapı yetersizliklerine, estetik ve silüeti bozan yapılara, şehrin kimliği ve kalitesini bozan yanlış uygulamalara mani olacak, eksiklikleri giderecek örnek bir proje olacağını bildirdi.
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından "Çözüm Geliştiren Kentler" sloganıyla iki yılda bir düzenlenen Marmara Uluslararası Kent Forumu (MARUF 21) çevrimiçi başladı.
Foruma video mesaj gönderen Bakan Kurum, geçen 3 ayın Türkiye fotoğrafına baktıklarında, kuzeyde seller ve heyelanlar, güneyde de tarihte eşine benzerine rastlanmayan büyüklükte yangınlar görüldüğüne işaret ederek "Peki bu gidişat duracak mı? BM raporları, 'Durmayacak, daha yaygın ve yoğun bir şekilde hissedeceğiz.' diyor. Tüm ülkeler ortak mücadelemizi güçlendirmek ve iş birliğini en yüksek seviyeye çıkarmak zorundayız. Malumunuz Paris İklim Antlaşması bu noktada çok kritik öneme haiz bir anlaşma oldu." ifadelerini kullandı.
Kurum, ülke olarak geçmişte yaşanan yükümlülüklerle ilgili adaletsizlikler sebebiyle anlaşmaya taraf olmadıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Son yıllarda sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yürüttüğümüz etkin ve verimli müzakereler, diplomatik ataklarla iyi niyetli adımların da atıldığına şahit olduk. İnsanlığın ve ulusal çıkarlarımızın örtüştüğü noktada Paris Anlaşmasına taraf olma kararı aldık. Ulusal katkı beyanımızda belirttiğimiz hususları ve eylemleri kararlılıkla hayata geçiriyorduk. Şimdi perspektifimizi bir adım daha ileriye taşıyarak 2053'te 'net sıfır emisyon' hedefimizi dünyaya ilan ettik. İnsanlığın ve gelecek nesillerin selameti, ortak evimiz dünyamızın geleceği için attığımız bu büyük adım ve hedefimiz ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun."
Kurum, dünyanın her alanda başka bir düzene doğru evrildiğine dikkati çeken Kurum, gelecek dönemin üretim, ekonomi, tüketim, sürdürülebilirlik, planlama ve şehircilik gibi hayati paradigmaları kökten etkileyecek bir dönem olacağını öngördüklerini belirtti.
ŞEHİRLERİMİZİN GELECEĞİ İÇİN TARİHİ BİR ADIM ATIYORUZ"
Şehircilik bağlamında modernitenin ortaya çıkışı, ulus devletinin doğuşu, toplumsal ve ekonomik yapının dönüşümüyle yükselen klasik şehir planlama döneminin artık sona erdiğini gördüklerini aktaran Kurum, şunları kaydetti:
"Kovid-19 sonrası yeni normal dönemde bir kent planında halktan gelen yerel ihtiyaçlar ve dinamiklerin söz sahibi olması, projelerin gelecekteki değişimlere açık ve esnek olması gerekmektedir. Bakanlık olarak bu noktada hakikaten şehirlerimizin geleceği için tarihi bir adım atıyoruz. Türkiye Mekansal Strateji Planımızı tamamlıyoruz. Yer seçimi doğru yapılmamış yatırımlara, yanlış arazi kullanımına, altyapı yetersizliklerine, estetik ve silüeti bozan yapılara, şehrin kimliği ve kalitesini bozan yanlış uygulamalara mani olacak, eksiklikleri giderecek örnek bir proje olacak. Dahası ülkemizin ve şehirlerimizin yaşayacağı her türlü afet ve olağanüstü durumda esnekliği ve gücüyle hızlı tepki verecek bir planlamanın felsefesini bu çalışmada uygulamanın mutluluğunu, gururunu yaşıyoruz.
Planlama anlayışımızdaki bu değişikliğin yanında tüm sosyolojiyi, politikayı, insani münasebetleri yaşamın tamamını adeta eve kapatan küresel Kovid-19 salgının bize öğrettiği başka bir şey daha var; şehirciliğe dair paradigma değişiklikleri. Şehirden beklentilerin değişimi, rahatlıkla ifade edebiliriz ki şehrin işlevlerini yeni baştan gözden geçirdiğimiz bir süreci hep birlikte idrak ediyoruz. Bize göre yeni dönemin sloganlarından biri de 'dayanıklı ve esnek şehir' olmalıdır çünkü şehirlerimiz birçok nedenden özellikle de sağlıksız yapı stoku nedeniyle artık daha kırılgan hale geliyor. Değişen şartlara ve yükselen toplumsal taleplere göre politika belirlemek, buna göre adım atmak bizler için bir tercihten öte zorunluluktur. Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettiği gibi nasıl Türkiye dünkü Türkiye değilse şehirlerimiz de tamamen değişmelidir. Yeni bir anlayışla geliştirilmeli, belki bir kısmını yıkıp yeniden inşa etmeli, büyüme alanlarını tekrar değerlendirmeliyiz. Bu hedefe en güzel cevabı kentsel nüfus ve çevre problemleri değişen planlama ve uygulama yaklaşımları ve gelişen teknolojiyle ortaya çıkan akıllı şehir uygulamaları verecektir."
"HAYATA GEÇİRECEĞİMİZ ESER VE PROJELERLE YENİ BİR ŞEHİRCİLİK KÖPRÜSÜ KURACAĞIZ"
Kurum, Bakanlık olarak Türkiye'nin ilk, dünyanın dördüncü Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı'nı 2019'da açıklayarak şehirleri için adeta yeni bir dönemin startını verdiklerini anlatarak bu kapsamda Esenler ve bölge belediyelerine hizmet verecek yeni yerleşim alanını dünyanın sıfırdan kurulan ilk akıllı şehir projesi olarak geleceğin şehirlerini inşa ettiklerini kaydetti.
Burada kuracakları ihtisas merkezleriyle şehirlere yeni şehircilik trendleri öğreteceklerine işaret eden Kurum, adeta öğreten bir şehir modelini millete kazandıracaklarını, hayata geçirecekleri eserler ve projelerle yeni bir şehircilik köprüsü kuracaklarını belirtti.
Toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Kurum, şunları kaydetti:
"İsteğimiz şehir medeniyetimizin kadim komşuluk mahalle kültürü ve kent ahlakına sıkı sıkıya bağlı sosyal ekonomik ve mekansal eşitsizliklerin olmadığı, dayanışmanın, kardeşliğin en güzel şekilde yaşandığı, hizmetlerin herkes için erişilebilir kılındığı, kültürün ve sanatın en özgür düzeyde yaşandığı, insan için çözüm üreten yenilikçi şehirler olmasıdır. Bu şehirleri hep birlikte el ele inşa edeceğiz. Marmara Belediyeler Birliğine, Başkanımıza, tüm belediyelerimize, valilerimize, sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerimize, Marmara Denizi'mizin müsilajdan temizlenmesi için yürütülen çalışmalarda gösterdikleri katkılardan dolayı teşekkür ediyorum."