Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Mimar Sinan’ın vefatının 428. yıldönümü dolayısıyla Süleymaniye Camii avlusunda "Medeniyetimizin Mimarı, Sinan'ı Anma" programı düzenlendi.
Programa, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı,Bakanlar, milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, programda yaptığı konuşmada, Mimar Sinan’ın ülkemiz için yaptığı katkıları anlattı.
Mimar Sinan’ın büyük bir zihin, büyük bir deha, büyük bir sanatçı olduğunun altını çizen Başbakan, "birisi, mimari eserin çevreyle, doğayla, tabiatla olan ilişkisi. İstanbul'u diğer mekanlardan ayıran en önemli hususiyeti, dünyanın en güzel topoğrafyasına sahip olmasıdır. Bir vesileyle zikretmiştim; Medine ve Mekke vahyin ruhunu, Kudüs tarihin ruhunu, İstanbul ise doğanın ruhunu temsil eder.” diye konuştu.
"İstanbul'da taş üstüne taş koyarken bin kere düşünmeliyiz"-
Başbakan Ahmet Davutoğlu, hiçbir zaman kubbenin insanı gökdelenlerin aksine tahakkümle ezmeyeceğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz Mimar Sinan'ın hakkını vermek istiyorsak, ahirette onunla karşılaştığımızda 'Ben size nice bir şehir bıraktım, ne hale dönüştürdünüz' diye yakamıza yapışmasını istemiyorsak hepimiz İstanbul'da taş üstüne taş koyarken bin kere düşünüp bir kere koyacağız."
"Tarihimizdeki bu kara lekeyi silmek için adım atacağız"-
Bu çerçevede Mimar Sinan'a bir borçlarının daha olduğunu aktaran Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"O da aslında işte tam da modernitenin vahşi, barbar yüzü dediğim şeyi Mimar Sinan bizzat yaşamıştır. 1935 yılında dünyada ırkçılığın temel ideoloji halinde benimsendiği dönemlerde, Mimar Sinan'ın etnik kimliği üzerinde yapılan bir tartışma üzerine, onun da Türk olduğunu ispat etmek için …Mimar Sinan'ın mübarek bedeninin bulunduğu türbeyi açarak, o mübarek bedendeki bütün bu eserleri ortaya koyan beyinin bulunduğu kafatasını ölçme cüretine kalkıştıkları bilinir. İnsan bedenine yapılan en büyük saygısızlık yapılır, kafatası mezardan çıkartılır ve incelemek üzere götürülür. Daha sonra bu mübarek bedenin bu uzvunun bir restorasyon esnasında geri konmadığı da ortaya çıkar.
Böyle bir barbarlık, böyle bir vahşilik, böyle bir kültür tanımazlık, insana saygısızlık, cenazeye saygısızlık bu topraklarda yaşanmışsa arkadaşlar, biz Mimar Sinan'ın huzuruna varamayız." diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, eksik uzvun bulunması için bir inceleme başlatıldığını açıkladı.
"Şehirlerimize sahip çıkalım"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mimar Sinan'ın, Süleymaniye'nin huzurunda yeni bir proje başlattıklarını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın birlikte çalışacakları Kadim Şehirler Projesi ile bütün tarihi dokuya sahip şehirlerin envanterinin çıkarılarak, hepsinin koruma altına alınacağını dile getiren Davutoğlu, bu çerçevede şehrin gelişmesiyle tarihi dokunun korunması arasında bir irtibat kurulacağını aktardı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bakanlıklarımızdaki bütün yetkili arkadaşlarımıza tekrar çağrıda bulunuyorum. Şehirlerimize sahip çıkalım. Kim bu şehirleri küçük dünyevi hesaplar adına mahvetmeye kalkarsa, küçük dünyevi hesaplar adına bu mirası parçalamaya kalkarsa hepsinin karşısında, siyasi görüş ayrılığı olmaksızın şehir bilincine, tarih bilincine sahip herkes omuz omuza duralım” şeklinde konuştu.
“Mimar Sinan birçok yönüyle bizler için önemli bir esin kaynağıdır”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ise anma programında yaptığı konuşmada, Mimar Sinan’ın bir şehircilik uzmanı olduğuna dikkat çekti. Bakan Sarı “ Yapacağı eserin, önce çevresini düzenlemiştir. Eserlerini yapacağı çevrenin seçiminde de büyük başarı göstermiştir. Büyük usta Mimar Sinan, birçok yönüyle, özellikle de eserlerindeki kalıcılık ve bu bağlamda sürdürülebilirlik yönüyle bizler için önemli bir esin kaynağıdır.” dedi. Bakan Sarı, bu amaçla doğal güzelliklerimizin ve tarihsel zenginliklerimizin korunmasını göz önüne alarak, modern, çevreye duyarlı, toplumumuzun sosyal yapısına uygun bir şehirleşme anlayışı ile hizmet verildiğini sözlerine ekledi.