Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye tarafından Ankara’da “İklim Değişikliği Paneli” düzenlendi.
Panelde 1-12 Aralık 2014 tarihleri arasında Peru/Lima’da gerçekleştirilen 20. Taraflar Konferansı’nın sonuçları değerlendirildi ve bir sonraki taraflar konferansına (COP 21, Paris) hazırlık süreci üzerine bilgi paylaşımı gerçekleştirildi.
Lima iklim zirvesinin genel bir değerlendirilmesinin yapıldığı “Paris yolunda Lima Durağı” isimli iklim değişikliği panelinin açılış konuşmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ve Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl yaptı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, "İklim değişikliğinin etkileri, bugünün olayı değildir. Son yüzyılın bugüne kadar yansımasının bir sonucudur" dedi.
İklim değişikliğinin geri döndürülemez sonuçlarının önüne geçilebilmesi için küresel düzeyde acil önlemlerin alınması gerektiğini belirten Müsteşar Öztürk, dünyanın dört bir yanında afetlerin artmasının bütün ülkelerin bu konuyu gündemlerinde tutmalarını ve azami çaba göstermelerini zorunlu hale getirdiğini anlattı.
Müsteşar Öztürk, ülkelerin üzerinde mutabakat sağlaması gereken uluslararası iklim değişikliği müzakerelerinde oldukça yoğun bir döneme girildiğini kaydetti.
Türkiye'nin, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında geldiğine dikkat çeken Müsteşar Öztürk, "Geçen dönem TBMM'de milletvekiliyken bu konuda komisyon kurulmuştu. Komisyon marifetiyle bir dizi çalışmalar yapıldı. Çalışmalarda, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden birinin de Türkiye olduğu, özelikle Akdeniz, İç Anadolu'nun bir kısmı kurak iklim bölgesine doğru kayacağı, bir dizi önlemlerin alınması gerektiği, aksi durumda kuraklığın buradaki tarımsal üretime ciddi zarar vereceği belirtildi" şeklinde konuştu.
"Türkiye, 2014'te su kaynakları konusunda strese girdi"
Müsteşar Öztürk, Türkiye'nin, 2005'te, iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilenen ülkeler arasında yer aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Tarımsal üretimde yaklaşık 5 milyar dolarlık zarara uğradı. İklim değişikliğinden dolayı o zamanki tarımsal üretimde ciddi olumsuz olaylar yaşandı. Türkiye, 2014'te su kaynakları konusunda strese girdi. Özellikle İstanbul başta olmak üzere çeşitli şehirlerimizde su kaynaklarının temininde yeni arayışlara, yollara girmek zorunda kaldı. Türkiye, bu baskıyı en fazla yaşayan ülkelerin arasında yer almaktadır. Ülkemizin uluslararası iklim değişikliği müzakerelerinde temel istikametimiz, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede sanayi devriminden itibaren tarihsel sorumluluğa sahip gelişmiş ülkelerin liderlik rolü üstlenmesi, iklim değişikliğinin sebebi olmayan ancak sonuçlarından en çok etkilenecek ülkelerin de hakların korunması. Bu çerçevede, gelişmiş ülkelerin son 50 yılda yeryüzüne verdiği sera gazının tarihi sorumluluğunu da mutlaka tartışmaların içinde tutmalıyız. İklim değişikliğinin etkileri, bugünün olayı değildir. Son yüzyılın bugüne kadar yansımasının bir sonucudur. Önlemler alınırken bunların ciddi şekilde hesaba katılmasında yarar vardır."
Yeşil teknolojilere destek
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl de hükümetlerin yeşil teknolojilere verecekleri desteğin çok önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin G20 dönem başkanlığını üstlendiğini anımsatan Pohl, bunun Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde büyük anlam taşıdığını anlattı.
Açılış konuşmalarının ardından devam edilen panelde, 1-12 Aralık 2014'te Peru'nun başkenti Lima'da gerçekleştirilen 20. Taraflar Konferansı'nın sonuçları değerlendirilecek, bir sonraki taraflar konferansına hazırlık süreci üzerine bilgi paylaşımı gerçekleştirilecek.