ATATURK

BAKANLIK 2023 YILI BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA KABUL EDİLDİ

10 Kasım 2022
BAKANLIK 2023 YILI BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA KABUL EDİLDİ
BAKANLIK 2023 YILI BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA KABUL EDİLDİ
BAKANLIK 2023 YILI BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA KABUL EDİLDİ
BAKANLIK 2023 YILI BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA KABUL EDİLDİ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2023 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. Bakan Kurum, Komisyon toplantısının sonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Kurum, komisyonda her türlü görüşün, önerinin paylaşıldığını ve bunları dikkate alacaklarını kaydetti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2023 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. Bakan Murat Kurum, Komisyon toplantısının sonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Bakan Kurum, sözlerine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 84. yıl dönümünde rahmetle andığını belirterek başladı.

“TOKİ, son 3 yılda aylık taksit ödemelerinde artış oranını vatandaşın lehine düzenlemiştir”

Bakan Kurum, TOKİ konutlarının ödemelerine ve taksitlerine dair bir soruyu şöyle yanıtladı:

“TOKİ Projelerimizde aylık taksitler, altı ayda bir, önceki altı aylık dönemdeki memur maaş artış oranları baz alınarak güncellenmektedir. Ancak burada vatandaşlarımızın ekonomik durumları göz önüne alınarak, artış oranları vatandaşımızın lehine memur maaş artışlarından daha düşük olarak uygulanmaktadır. Son 3 yılda sosyal konutlarımıza memur maaş artış oranı tam olarak uygulanmamış, vatandaş lehine düzenlenmiştir. Örneğin, geçen yıl memur maaş artış oranı yüzde 80’nin üzerinde olmasına rağmen, yüzde 25 oranı uygulanmıştır.”

“TOKİ’miz bugüne kadar 1 Trilyon 317 milyar liralık yatırım değeriyle, 1 milyon 170 bin konutu yapmış bir kurumdur”

Söz verilen konutların teslim edilmediği iddialarına ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Kurum, “Bugün 50 Bin Konut Kampanyasında 142 aktif projede 52 bin 128 konutumuzu; yine 100 bin Sosyal Konut Projesi kapsamında 252 aktif projede 97 bin 483 yeni yuvamızı hak sahiplerine etaplar halinde teslim ediyoruz. Şu an 150 bin sosyal konutumuzun, büyük bölümünü vatandaşlarımıza teslim ettik, yılsonuna kadar da 60 bin konutu teslim edeceğiz, kalanların da inşaatları hızla devam ediyor. ” dedi.

Bazı milletvekillerinin sorduğu sorulardan TOKİ’nin nasıl kaynak ürettiğine dair bilgileri olmadığını gördüğünü söyleyen Bakan Kurum, “TOKİ yedi gün 24 saat Sayıştay denetimine tabidir. TOKİ’miz genel bütçeden pay almıyor. TOKİ kendi dinamikleriyle; konut, işyeri ve arsa satış gelirleri, kredi geri dönüşleri, yurtdışı çıkış harçları, yapım işleri hizmet payı ve benzeri gelirlerle konut projelerinin finansmanını gerçekleştiriyor. TOKİ’miz bugüne kadar 1 Trilyon 317 milyar liralık yatırım değeriyle, 1 milyon 170 bin konutu yapmış bir kurumdur. Yeni projelerimizi de aynı gücü göstererek ve kaynak üreterek yapacaktır. Hiç endişeniz olmasın. Biz gücümüzü milletten alıyoruz. 250 bin konutumuzu da milletimize söz verdiğimiz tarihe kadar yapacağız. Ayrıca şunu da ifade edeyim. Kaynak kaynak diyorsunuz. Biz de her defasında söylediğimiz gibi kaynak bu millettir, bu milletin özgüvenidir, teminatı da garantisi de, bundan öncekilerde olduğu gibi bu dev projemizde de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.” şeklinde konuştu.

“Yeni Türkiye Yüzyılında da projelerimizin garantisi, teminatı da Sayın Cumhurbaşkanımız olacaktır”

Bakan Kurum, “Biz gücümüzü milletimizden alıyoruz, milletimizle birlikte yol yürüyoruz, gönül gönle gidiyoruz, omuz omuza gidiyoruz, hüznü de beraber paylaşıyoruz, mutluluğu da beraber paylaşıyoruz” diyerek “İlk Evim, İlk İş Yerim” projesi kapsamında 250 bin sosyal konutumuzu da söz verilen tarihe kadar yapıp teslim edeceklerini ifade etti.

“İlk Evim, İlk İş Yerim” projesinin kaynağının ne olduğu tartışmalarına da yanıt veren Bakan Kurum,“ ‘Kaynak, kaynak’ deniyor, aslında kaynağın Türkiye olduğunu, kaynağın milletimiz olduğunu maalesef sizler hâlâ göremediniz. Bu projenin yapım garantisi de 20 yıldır yaptığımız tüm işlerde olduğu gibi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. İnşallah, Yeni Türkiye Yüzyılında da projelerimizin garantisi, teminatı da Sayın Cumhurbaşkanımız olacaktır.”

“250 bin sosyal konut projemizde ‘Rant var’ diyorsanız, ‘Vatandaşın lehine bir adım yok’ diyorsanız biz de dört buçuk yıl yaptığımız bu şerefli mesleği bırakmaya hazırız”

Bakan Kurum, “İlk Evim, İlk İş Yerim” projesini eleştirenlerin yeterli bilgiye sahip olmadıklarını söyleyerek, “Şu an sahada fiilen devam eden 250 bin konut projemiz var, dönüşüm projemiz var ve dönüşüm ofislerimizde arkadaşlarım sizleri misafir etsinler, detaylı bir şekilde bilgi versinler. Projede biz ne yapıyoruz, vatandaşa ne sunuyoruz, bu projenin herhangi bir kenarında, köşesinde rant var mıdır, yok mudur cevabını siz verin. Eğer ‘Var’ diyorsanız, eğer o projede ‘Vatandaşın lehine bir adım yok’ diyorsanız biz de dört buçuk yıl yaptığımız bu şerefli mesleği bırakmaya hazırız, çok net söylüyorum.” dedi.

“İzmir’de yılsonuna kadar da rezerv alandaki 3 bin 600 konutumuzun teslimlerini yapacağız”

İzmir Bayraklı'da 1400 konutu teslim ettiklerini ve yılsonuna kadar da rezerv alandaki 3 bin 600 konutun teslimlerini yapacaklarını belirten Bakan Kurum, “Devlet olarak İzmir'de, İzmir tarihinin en büyük dönüşümünü gerçekleştirdik. Depremden iki saat sonra oradaydık. Sokak sokak, mahalle mahalle hepsine gittik. Enkaz alanından bir saat bile ayrılmadık. Orada vatandaşımızla birlikteydik. Tüm vatandaşlarımıza kucak açtık ve orada yapılması gereken çalışmaları vatandaşımıza söz verdik. Dedik ki: En hızlı şekilde yapacağız, yerinde yapacağız ve burada yapımla ilgili bir imar artışı da yapmadan İzmir'e, Bayraklı'ya yakışacak bir proje gerçekleştireceğiz. Gittik, dünyanın, Türkiye'nin en iyi mimarlarıyla projelerimizi çizdik, zemin iyileştirmelerini yaptık. Bunların hepsini pandemi ve salgın sürecinde yaptık, bütün dünyanın durduğu dönemde yaptık ve bir yıl bile olmadan ilk konutlarımızın teslimlerini gururla yaptık. Ardından etap etap şu an Bayraklı'daki 1400 konutumuzun tamamını teslim ettik. Yılsonuna kadar da rezerv alandaki 3 bin 600 konutumuzun teslimlerini yapacağız.” diye konuştu.

“İzmir’de, devlet millet kaynaşması, birlik ve beraberlik nedir tüm Türkiye’ye gösterdik”

“Bayraklı ilçemizde vatandaşlarımızla; devlet millet kaynaşması, bütünlüğü nedir, birlik ve beraberlik nedir tüm Türkiye’ye gösterdik.” diyerek İzmir’e, Bayraklı’ya ve oradaki vatandaşlara teşekkür eden Bakan Kurum, “Çünkü bizi bir an olsun bile yalnız bırakmadılar ve bize destek oldular. Güzel İzmir’imizi biz kaderine terk etmedik ve bundan sonra da etmeyeceğiz. Milletvekillerimizle, Belediye başkanlarımızla birlikte milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

 “Dünya Bankası nezdinde, İzmir Büyükşehir Belediyesinin depremde, kentsel dönüşümde kullanabileceği herhangi bir kredi başvurusu yok”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Dünya Bankasından talep ettiği iddia edilen kredinin engellendiği yönündeki soruyu da yanıtlayan Bakan Kurum, şu ifadeleri kullandı:

“İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında Dünya Bankası yetkilileri de bize geldiler. Dedik ki: İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesi sizin bir kredi vereceğinizi ve bu krediyi de bizim engellediğimizi ifade ediyorlar, onaylamadığınızı ifade ediyorlar. Dedik ki: Biz de Dünya Bankası nezdinde İzmir Büyükşehir Belediyesinin depremde, kentsel dönüşümde kullanabileceği herhangi bir kredi başvurusu yok. Dolayısıyla İzmir'e bir kredi vermek istiyorsanız buyurun Büyükşehir Belediyesi orada, verin. Bakın, Dünya Bankası, Avrupa bankaları, JICA’sı, Fransız Kalkınma Ajansı böyle çalışmıyor. Onlar kredibiliteye bakıyorlar ve burada ne bir finansman sözü ne de bir ödenek takvimi yok, bizde bekleyen yok. Yani iddia bu manada hakikati içermiyor. Ayrıca, şunun da altını çizmek gerekirse Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili mevzuatları hükmünce büyük finansman paketlerinin İller Bankası aracılığıyla yürütülmesi esastır. Bundan dolayı İller Bankamızla afet riskine yönelik İstanbul ve diğer illeri de ekleyerek finansman paketini de genişlettik. Biz dedik ki: Ya, afetle ilgili bize gerçekten gönderin. Biz de bunları deprem dönüşümünde kullanalım. Bunu Dünya Bankası yetkililerine de ilettik. İnşallah, bu çalışmada da son aşamaya geldik, bu kredileri de milletimizin lehine kullanacağız.”

“Türkiye genelinde özel çevre koruma bölgeleri ve doğal sit alanlarında 6 bin 698 denetim yaptık, 9 bin 261 kaçak yapı tespit ettik. Bu yapıların 4 bin 16’sıyla ilgili suç duyurusunda bulunduk, 835 yapıyı yıktık.”

“Sit alanlarında kaçak yapılaşmaya izin veriliyor.” iddiası da “Tamamen yanlıştır” ifadelerini kullanan Bakan Kurum şunları söyledi:

“Bugün Türkiye genelinde özel çevre koruma bölgeleri ve doğal sit alanlarında 6 bin 698 denetim yaptık, 9 bin 261 kaçak yapı tespit ettik. Tespitle de kaldık mı? Bu yapıların 4 bin 16’sıyla ilgili suç duyurusunda bulunduk, 835 yapıyı yıktık. Yine, İstanbul'da yapılan yapılara ilişkin mücadelemizi sürdürüyoruz, birçoğuna bizzat ben de Antalya'da, Bodrum’da, güzelim koylardaki o kaçak yapılara eşlik ettim. Bilfiil yıkımın başında durdum ve orada ne kadar kaçak, imara aykırı yapı varsa yıkımını bizzat bütün ekibimizle birlikte yerine gitmek suretiyle yaptık. Her bütçede olduğu gibi ‘Belediyelere aktarılan ödeneklerde iktidar ve muhalefet belediyeleri arasında ayrımcılık yapılıyor.’ diyorsunuz. Ben doğrusunu bir kez daha aktarayım: Belediyelerin ödenek ve kredi talepleri, belediyelerin kredi kabiliyetleri göz önüne alınarak değerlendirilir ve bu doğrultuda uygun talepler İller Bankası’nın yatırım programına girer ve sonuçlandırılır.”

 “Vatandaşımız Cumhurbaşkanımıza güveniyor, bizlere güveniyor, TOKİ’mize güveniyor”

Sosyal konut kampanyasına dair kamuoyunda yaptıkları bir araştırmadan da bahseden Bakan Kurum, şunları söyledi:

“Sosyal konut kampanyamıza dair kamuoyunda yaptığımız bir araştırma var, size de yansımıştır: Vatandaşlarımızın yüzde 75’i konut fiyatlarının ve şartlarının uygun olduğunu söylüyor; siz de yapın anket, sorun. Konut ve kira fiyatlarında da düşüşler gördük, görmeye de devam edeceğiz, vatandaşımız da bizimle aynı şeyleri düşünüyor. Ankete katılan vatandaşlarımızın yüzde 68’i bu projeyle şu an satışta olan ev fiyatlarının, yine, yüzde 69’u da kira fiyatlarının düştüğünü ve daha da düşeceğini ifade ediyor. Bitmedi, dahası da var, milletimizin büyük bir kısmı Cumhurbaşkanımıza güveniyor, bizlere güveniyor, TOKİ’ye güveniyor çünkü yirmi yıldır yaptığımız işler ortada; 250 bin konut, 1 milyon konut yapılacak; altyapılar ve 10 bin iş yerinin iki yıl içerisinde tamamlanacağına olan inançları yüzde 71. Lütfen, siz de yaptırın; yüzde 71 vatandaşımız bu projelerin iki yıl içerisinde tamamlanacağına inanıyor yani vatandaşlarımız birileri gibi söylenen sözleri yanlış anlamamış, birileri gibi çarpıtmamış, mesajımızı en doğru şekilde almış ve projenin arkasında 8 milyonu aşkın başvuru yapmış ve hele hele hani “Gençler bu projeyi nasıl alacak?   Nasıl ödeyecek?’ dediğiniz gençlerimiz 2 milyonu aşkın başvuru yapmış ve gerekli cevabı vermiştir. Hâlen yaptıkları yoğun başvuruyla cevap vermeye de devam ediyor yani hülasa milletimiz devletine, Cumhurbaşkanına, bizlere inanıyor, güveniyor ve destekliyor, biz de onları bugüne kadar hiçbir şekilde mağdur etmedik.”

“Bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşlarına merkezi yerleştirme sistemi ile çeşitli branşlarda toplam 3 bin 297 personel istihdamı için çalışmalarımızı tamamladık, alım işlemlerimizi başlatıyoruz”

Bakan Kurum, genç istihdam seferberliği başlattıklarını vurgulayarak, “2021 yılında Bakanlığımızın ve belediyelerimizin teknik şartnamelerinde yaptığımız değişiklikle genç istihdam seferberliğimizi başlattık. Geçtiğimiz süre zarfında, 25 bin gencimiz bu proje kapsamında göreve başladı. 2023 yılı hedefimizi 50 bine ve daha da üzerine yükseltmiş durumdayız. Tabi buradan bir müjdeyi de gençlerimize vermek istiyorum. Bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşlarına merkezi yerleştirme sistemi ile çeşitli branşlarda toplam 3 bin 297 personel istihdamı için çalışmalarımızı tamamladık, alım işlemlerimizi başlatıyoruz.” dedi.

“2022 yılının ilk 10 ayında yine rekor kırdık ve 55 binin üzerinde çevre denetimini gerçekleştirdik”

Bakan Kurum, çevre denetimlerinin zayıf olduğu iddiaları üzerine bunun bir haksızlık olduğunu ifade ederek, “Bu ülkede 2021 yılında 57 bin çevre denetimiyle Cumhuriyet tarihinin en yüksek denetim sayısına ulaşılmıştır. 2022 yılının ilk on ayında yine rekor kırdık ve 55 binin üzerinde çevre denetimini gerçekleştirdik. Çevreyi kirleten 4 bin tesise 434 milyonun üzerinde ceza uygulandı, 311 işletmeyi ise çevreyi kirlettiği için faaliyetinden men ettik, denetim sayılarını da artırıyoruz.” şeklinde konuştu.

“2 bin 343 projenin 936’sının yani yaklaşık yüzde 40’ının ÇED raporunu olumsuz olarak bitirdik, iade ettik”

Maden ruhsat sahalarının fazlalığından bahsedildiğinin altını çizen Bakan Kurum, “Basitçe ifade etmek gerekirse bir madencilik faaliyetine ruhsat verilmesi o alanların tamamında fiilen madencilik faaliyeti yapılacağı anlamına gelmiyor. Özellikle metalik madenlere verilen ÇED ruhsatları ruhsatın tamamını kapsamadığı gibi madenin işletileceği alan ile sınırlı tutuluyor. Yine, son dört yılda Bakanlığımız tarafından yürütülen ÇED raporları… 2 bin 343 projenin 936’sının yani yaklaşık yüzde 40’ının ÇED raporunu olumsuz olarak bitirdik, iade ettik. ÇED olumsuz kararı verilen, iptal ve iade edilen madencilik faaliyetlerinde ise bu oran yüzde 45. Hiçbir kimsenin bu anlamda endişesi olmasın. Biz Avrupa standartlarının da üstünde bir ÇED müktesebatına ve hassasiyetine sahibiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çevremizi, doğamızı korumaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bakan Kurum; sanayiden enerjiye, madenden ulaşıma, turizmden atık yönetimine ve tarıma kadar birçok önemli projede yapılacak bir çok proje için  ÇED raporu hazırlanmasını zorunlu hâle getirdiklerini anımsatarak “Proje bazında hazırlanan özel formatlarda projenin iklim üzerindeki etkisi ve projenin iklim değişikliğinden nasıl etkileneceği ve yine, iklim değişikliğine bağlı projeyle ilgili ‘Afet’ ve ‘Kaza riski’ başlıkları altında ÇED raporlarının değerlendirilmesi zorunlu kılınmıştır.” dedi.

“18 yıl önce bu ülkede hava izleme istasyonu sayısı sadece 35’ti, biz bu sayıyı 10 kattan fazla artırdık ve 365 sayısına ulaştık”

Hava izlemesiyle ilgili gelen bir soru üzerine Bakan Kurum, hava kalitesi izlemesi çalışmasının 2004 yılında başladığını hatırlatarak “18 yıl önce bu ülkede hava izleme istasyonu sayısı sadece 35’ti, biz bu sayıyı 10 kattan fazla artırdık ve 365 sayısına ulaştık. Ayrıca hava kalitesi izleme çalışmalarının etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla 8 tane bölgesel temiz hava merkezimizi kurduk. En aktif hava kalitesi hizmeti veren ülkelerin başındayız.” ifadelerini kullandı.

“Termik santrallerde 221’i sadece bu yıl olmak üzere son üç yılda 692 çevre denetimi gerçekleştirdik, 7 gün 24 saat takip ediyor ve denetliyoruz”

Bakan Kurum, termik santrallerle ilgili soruya da çevre mevzuatı kapsamında termik santrallerin tamamında baca gazı arıtma sistemleri ve sürekli emisyon ölçüm sistemleri gibi çevresel yatırımların tamamlandığını ve bu termik santrallere çevresel izinlerin de verildiğini belirterek “Çevre izin lisans belgesi verdiğimiz bu tesislerin bacalarındaki emisyon değerlerini sürekli ölçüm sistemleriyle 7 gün 24 saat takip ediyor ve denetliyoruz. Termik santrallerde 221’i sadece bu yıl olmak üzere son üç yılda 692 çevre denetimi gerçekleştirdik. Bu kapsamda 48 termik santrali cezalandırdık ve son üç yıldır yeni bir termik santralle ilgili Bakanlığımıza yapılmış bir ÇED başvurusu da yoktur; kaldı ki Amasra’da olduğu gibi, birçok termik santralin ÇED süreçleri de Bakanlığımızca sonlandırılarak iptal edilmiştir.” diye konuştu.

Korunan alanların gelişimi sorusunu da yanıtlayan Bakan Kurum, 2002 yılında 60 bin 764 kilometrekare olan korunan alan büyüklüğünü, 2022 yılında 98 bin 495 kilometrekareye çıkardıkları bilgisini paylaşarak “Ülkemizin, Türkiye yüzölçümünün 7,8’i korunuyordu. 12,58’ine çıkardık ve inşallah yüzde 17’ye çıkaracağız. ‘Türkiye Yüzyılı’ iddiamızın da doğa temelli en büyük atılımını da bu alanda yapacağız.” dedi.

“Biz son sözümüzü söyledik; Sao Paulo gemisi gerekli şartları taşımadığı için ülkemize giremeyecek, İzmir’e yanaşamayacak”

Bakan Murat Kurum, asbestli gemilere ilişkin nasıl ve neden onay verildiğine ilişkin soru üzerine yurt dışından Türkiye’ye sökülmek üzere gelen gemiler için Bakanlığın, Basel Sözleşmesi kurallarına göre notifikasyon prosedürünü uyguladığını aktararak “Başvuru kapsamında bilgi ve belgeler standart kapsamında incelenerek uygun bulunması hâlinde Bakanlığımızca onay veriliyor. Sao Paulo gemisi bu şartları sağlamadığı için Türkiye kara sularına alınmamıştır. Biz bu konuya dair son sözümüzü söyledik, bir kez daha tekrar etmek gerekirse bu gemi, gerekli şartları taşımadığı için ülkemize giremeyecek, İzmir’e yanaşamayacak, tekrar ülkemize gelmesine asla müsaade etmeyeceğiz.” açıklamasını yaptı.

“Ulusal Katkı Beyanı’nı Mısır’da açıklayacağız”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın iklim krizi bilincinden uzak olduğu iddialarıyla ilgili olarak Bakan Murat Kurum, Paris Antlaşması’yla birlikte 2053’e ilişkin hedefleri ortaya koyduklarını anımsatarak “İnşallah, Ulusal Katkı Beyanı’nı da Mısır’da ifade edeceğiz. Emin olun kararlı adımlarla gidiyoruz, tüm sektörlerimizin koordinasyonunu yapıyoruz, ilgili tüm bakanlıklarımıza sorabilirsiniz. 2053’e ilişkin tüm hedeflerimizi koyduk ve adım adım çok değerli bir belgeyi hayata geçireceğiz. İnşallah iklim kanunuyla birlikte, bu altlıkla birlikte yapmış olduğumuz çalışmaları artık yasal düzenlemelerle; gerek Emisyon Ticaret Sistemi gerek İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon, yenilenebilir enerji miktarının artırılması gibi birçok kalemde geleceğimize, geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza tertemiz bir dünya bırakmak için çalışıyoruz.” diye konuştu.

“Yangın bölgesi için belediyelerimize istedikleri her türlü kaynak, destek, kredi verilmektedir”

Bakan Kurum, yangınla ilgili alınması gereken tüm tedbirleri aldıklarını, imar planlarında ve yönetmeliklerde değişiklik yaptıklarını ifade ederek “İlgili yapılara ait gerek yanıcılık sınıflarının artırılması, yine dış hidrant sistemlerinin kurulması ve yangın suyu depo sistemlerinin artırılmasında önlemler alınmıştır; yönetmelikler bu çerçevede değerlendirilmiş, değiştirilmiştir. Belediyelerimize de bu noktada istedikleri her türlü kaynak, destek, kredi verilmektedir; yangın bölgesi için konuşuyorum.” dedi.

“Daha çok söyleyecek sözümüz var, inşallah Türkiye Yüzyılı’nda bunların hepsini söyleyeceğiz”

Bakan Kurum; tek hedeflerinin millete hizmet etmek ve milletin geleceğinde iz bırakmak olduğunu vurgulayarak, “Türkiye, şu anda tüm insanlık adına, tüm mazlumlar adına büyük bir hazırlık içerisindedir. Medeniyetimizin ve mazimizin gücüyle istikbale yürüyoruz. Muasır medeniyet seviyelerinin üstüne ulaşmak için Türkiye, artık hayal bile değildir; bu anlayışla çalışıyordur. Daha çok söyleyecek sözümüz var, inşallah ‘Türkiye Yüzyılı’nda bunların hepsini söyleyeceğiz. Bu büyük sözlerin söylenmesi için 81 ilimize, 85 milyon vatandaşımıza ekibimizle birlikte, gece gündüz demeden, yağmur çamur demeden hizmet etmeye, eser üretmeye, bu ülkenin ‘Türkiye Yüzyılı’ yürüyüşüne nefer olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.