ATATURK

Bakan Özhaseki: “Türkiye’de Yatırımların Yüzde 50’den Fazlası İnşaat”

14 Mart 2018
Bakan Özhaseki: “Türkiye’de Yatırımların Yüzde 50’den Fazlası İnşaat”
Bakan Özhaseki: “Türkiye’de Yatırımların Yüzde 50’den Fazlası İnşaat”
Bakan Özhaseki: “Türkiye’de Yatırımların Yüzde 50’den Fazlası İnşaat”
Bakan Özhaseki: “Türkiye’de Yatırımların Yüzde 50’den Fazlası İnşaat”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, MIPIM İnşaat ve Gayrimenkul Fuarı’nda Türkiye Ana Oturumuna katıldı.
 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen MIPIM İnşaat ve Gayrimenkul Fuarı’nda gerçekleştirilen “Türkiye Ana Oturumu’nun” açılış konuşmasını yaptı. İnşaat sektörünün gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, Türkiye’nin büyüme rakamı ile kentsel dönüşüm konularını değerlendirdi. Geride kalan son 15 yıl içinde Türkiye’ye 165 milyar dolar tutarında doğrudan bir girişin yaşandığını belirten Özhaseki, 2000’li yılların başlarına kıyasla Türkiye ile ortaklık yabancı firma sayısında da artış gözlendiğini kaydetti. Özhaseki, “Sıkıntılı ortamlarımızda bile bu büyümenin hala devam ediyor olması ülkemiz adına sevindirici. Bir taraftan devasa yatırımlar yapılmaya devam ediyor. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. 26 olan havalimanı sayısı 55 oldu. Sene sonun bu sayı 60’ı bulacak. 144 tünel inşa edildi. Çift yönlü yolların uzunluğu 6 bin kilometreyken 18 bin kilometreden fazla çift yönlü yol yapıldı. Bizim övündüğümüz devasa yatırımlar ülkemizin önemli yatırımları olarak önümüzde duruyor. Özellikle Kanal İstanbul ve bunun yapılmasıyla oluşacak durum inşaat sektörümüzü yakından ilgilendirecektir. Dünyanın dört bin yanında mal satabilmek için gezen binlerce insan var. Her biri kendi alanında müthiş başarılara imza atıyorlar. Türkiye’deki bu gelişme arzusu ileride müthiş bir şekilde kendini ortaya çıkaracaktır. Türkiye’de yapılan yatırımların yüzde 50’sinden fazlasını inşaat sektörü oluşturuyor. Ülkemiz inşaat sektörünün birçok alta dalında dünya ve Avrupa sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Milli gelir içindeki payımız yüzde 8-9 seviyelerinde. Müteahitlerin yurtdışında yaptıkları çalışmalarda 220 milyar dolara ulaştıklarını söylememiz lazım” açıklamalarını yaptı.

 

“KENTSEL DÖNÜŞÜM BİR ZORUNLULUK”

Açıklamalarında Türkiye’deki inşaat sektörünün büyüklüğüne dikkat çeken Bakan Özhaseki, kentsel dönüşüm çalışmalarının sektöre yapacağı katkılardan söz etti. Şehir planlamalarının Türkiye’de 1930’larda başladığına vurgu yapan Özhaseki, “Gayrimenkul sektöründe dışarıdan bir teşvik ya da herhangi bir hızlandıracak unsur olmasa bile kendi kendine yetecek büyük bir ortamımız var. Bunun en önemli nedeni kentsel dönüşümün kaçınılmaz olması. Genç nüfusun artması ve yenilenme isteğinin hiç bitmemesi. Ülkemiz batıyla kıyaslandığı zaman geç planların yapıldığı bir ülke. New York’a bir gittiğimde imar daire başkanı o şehrin ilk planlamasının 1711 olduğunu söylemişti. Biz de ilk planlamalar 1930’lara denk gelir. Böyle olunca bir taraftan fakirliğin getirdiği sıkıntılı ortam bizde şehirciliği istediğimiz noktaya taşıma konusunda yavaşlatıyor. Sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahibiz. Tarihte kurduğumuz medeniyetlere bakarak bu şehirler bize yakışmıyor. Geçmiş dönemlerde belediyelerin ideolojik davranmaları, gecekonduların ileride bir bela olarak kendilerine geri döneceğini anlamamaları bugünlere gelmemize neden oldu. Biz bir deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde olan kısmı yüzde 66. Bizim bir an önce yemeden içmeden bu işe çözüm bulmamız lazım. Deprem insanları öldürmüyor sadece kötü yapılar öldürüyor. Eğer sizin kapınızı iki yılda bir bela çalıyorsa sizin buna hazırlıklı olmanız lazım. Kentsel dönüşüm yeni ve lüks yapılarda oturma isteğinden kaynaklanan bir uygulama değil. Bir zorunluluk, bir mecburiyet. Bu yüzden kentsel dönüşümü doğru bir zemin üzerine oturtmamız lazım. 2012 yılında çıkan yasa o günden bu güne kadar uygulanır. 1 milyon 200 bin civarında dönüşüm için Bakanlığa müracaat var. Bunların ne kadar uygulandığı konusunda ise yüzde 50’lerden söz edebiliriz. Bu bize yetmiyor. 2000’li yıllardan önce yapılan binaların büyük kısmı risk taşıyor. 2000’den sonra yapılan binalar yönetmeliğe uygun yapılmışsa onları sağlam olarak görebiliriz. Yeter ki yönetmeliğe uygun olarak yapılmış olsun. 7.5 milyon bağımsız birimi bizim yeni standartlara göre yapmamız icap ediyor. Bir taraftan vatandaş bir taraftan belediyelerle el birliğiyle bu işin altından kalkabiliriz” diye konuştu.