Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, '4 kırmızı çizgimiz var' diyerek açıkladı:
"Mühendislik ve yapım işlerinde sıfır toleransa geçeceğiz"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bizim dört kırmızı çizgimiz var. Fay kırıklarının üstünde yapılaşmaya müsaade etmeyeceğiz. Sıvılaşma olan alanlarda ve dere yataklarının bulunduğu yerlerde yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Mühendislik ve yapım işlerinde sıfır toleransa geçeceğiz.” dedi.
Bakan Mehmet Özhaseki, Bakanlıkta düzenlenen Deprem Bölgesi Belediye Başkanları İstişare Toplantısı’nda depremden etkilenen il ve ilçe belediye başkanlarıyla bir araya geldi.
Bakan Yardımcıları, genel müdürler, il müdürleri, mimar ve mühendislerin katıldığı toplantıda Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay’dan gelen şehir planlamacıları ve mimarlar sunum yaparak, yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulundu.
“Konutların İlk Etabı Ekim, Kasım, Aralık gibi teslim edilecek”
Toplantıda yaptığı konuşmasına “önlem” vurgusu ile başlayan Bakan Özhaseki, “Bu deprem, ‘asrın afeti’ olarak nitelendirilse de, bin yıldır medeniyet kurduğumuz bu Anadolu topraklarında başımıza gelen en büyük felakettir. 11 ilimiz, birçok ilçemiz ve köylerimiz etkilendi. Maddi hasarın boyutu 100 milyar dolarlarla ifade edilebilir. Çok şükür ilk andan, gece yarısından itibaren bütün bakan arkadaşlarımız ve milletvekillerimiz bölgede görevlendirildiler. Kamu kuruluşlarını temsil eden görevli arkadaşlarımız da vardı. Belediye başkanlarımız da vazife şuuruyla o bölgeye koştu. Acıların üstesinden hep birlikte geldik" diye konuştu.
Depremden sonra bölgeye gelen yabancı misyon şeflerinin, büyükelçilerin ve bakanların neredeyse her birinin, "Böyle bir depremin dörtte biri ya da yarısı bizim ülkemizde olsaydı, biz altından kalkamazdık” dediklerini hatırlatan Bakan Özhaseki, “Çok şükür, bu felaketlerin altından kalkıyoruz ve yaraları sarıyoruz. Depremde 872 bin 59 bağımsız birim, yani 311 bin bina yıkıldı. Bu çok yüksek bir sayı. Planlamalar ve tespitler yapıldı. 680 bin konut, 170 binden fazla da depo ve iş yeri yapmamız gerekiyor. Toplamda 850 bin civarında yapı inşa edeceğiz. Biz bunun altından inşallah kalkacağız. 180 bin civarında ihale yapıldı. Ekim, Kasım, Aralık gibi bu yapılar teslim edilecek. İlk hak sahibi vatandaşlarımız bölgeye gidip oturacaklar” şeklinde konuştu.
Bakan Özhaseki, depremin siyaset üstü bir konu olduğunu da vurgulayarak, ortak akılla hareket etme çağrısında bulundu.
“Bugünün teknolojisiyle yerin altına gücümüzü yettiremiyoruz, ancak onun nasıl hareket edeceğini bilmeli ve üstteki yapıları güvenli yapmalıyız”
Belediye başkanlarına seslenen Bakan Özhaseki, “Bilelim ki biz deprem ülkesiyiz. Deniz ve karada 226 yıkıcı deprem olmuş. Karada olan son 100 yıldaki deprem sayısı ise 60’ın üzerinde. Bu yüzden deprem ülkesinde yaşadığımızı bilerek hareket etmek zorundayız. Bugünün teknolojisiyle yerin altına gücümüzü yettiremiyoruz. Onunla savaşmak yerine, onun nasıl hareket edeceğini bilmeli ve üstteki yapıları güvenli yapmalıyız. Binlerce çocuk öksüz ve yetim kaldı. Nişanlıların düğün davetiyeleri ellerinde kaldı. Nasılsınız dediğimiz zaman gözlerinden yaşlar döküyorlar, evden 3 evlatlarını toprağa vermişler. Ateş, oralarda hala canlı. Bu acıları bir daha yaşamamak gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
1999 depreminden ders çıkarıldığını ve yönetmeliğin değiştiğini söyleyen Bakan Özhaseki, “Bu depremde gördük ki, yönetmeliğe uygun binalarda hasar neredeyse yok. Zemin etüdüne dikkat edilmiş, statiği yapılmıştı. Mühendislik yapım hatası olmadıysa emin olun hiçbir şey olmadı bu yapılara. Bizim bundan sonra da yeni birtakım tedbirlerle, sıfır tolerans ile yolumuza devam etmemiz lazım. Pilotlardan örnek verelim. Bir kez olsun; ‘Boş verelim o komutu, o düğmeye basmayalım’ diyeni duymadım. Selamete ulaşmak için bizler de komutlara uymak zorundayız. 10 katlı, 20 katlı binalarda canlar yok mu arkadaşlar? Nasıl oluyor da bazen belediyeler olarak göz yumuyoruz, müteahhitlerimizin para hırsına göz yumuyoruz veya zemin etütlerine dikkat etmeyebiliyoruz? Bundan sonra böyle bir hatanın olmaması lazım. Yoksa olacak depremlerde yine ağlarız” vurgusunu yaptı.
“Deprem meselesi siyaset üstü bir konudur”
Herkese önemli sorumluluklar düştüğünü söyleyen Bakan Özhaseki, “Bakanlık olarak planlama ve ana kriterler belirleyerek elimizden geleni yapacağız, ama uygulayacak olan sizlersiniz, vatandaş da buna uymak zorunda” dedi.
Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
“Deprem meselesi siyaset üstü bir konudur. Siyaseti bir kenara bırakalım, zamanı geldiğinde yaparız. Şehirlerimizi yeniden inşa ediyoruz, bu aşamada herkes doğru bildiğini ve vicdanen hissettiklerini söylesin, siyaset biraz kenarda kalsın. Bizler rezerv alanlar oluşturmaya çalıştık. Özel mülkiyete konu olmayan araziler üzerinde, zemin artı 3 ile 4 katı geçmeyecek evler yapmaya devam ettik. İnsanlarımızın duygu ve düşüncelerini de bu noktada dinlemek zorundayız. Onlar diyor ki, ‘Biz burada doğduk ve büyüdük, şehirler ayağa kalkmalı.’ Biz de bu yüzden şehir merkezinde hayatı canlandırmak, iç dinamikleri harekete geçirmek, istihdamı canlandırmak zorundayız. Yapı yasağı gelmemişse buralarda yerinde dönüşüm başlatmak istiyoruz. Tatil zamanı geldiniz, teşekkür ederiz. Ortada hepimizin acısı olan bir konu var. Aslında, bu yüzden tatil yapılacak zaman değil”
“Mühendislik ve yapım işlerinde sıfır toleransa geçeceğiz”
Türkiye’nin, deprem bölgesinde olduğu bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Özhaseki, “Bizim dört kırmızı çizgimiz var. Fay kırıklarının üstünde yapılaşmaya müsaade etmeyeceğiz. Sıvılaşma olan alanlarda da yapılaşma olmayacak. Dere yataklarında, zeminin müsait olmadığı yerlerde yapı yasağı gelecek. Mühendislik ve yapım işlerinde sıfır toleransa geçeceğiz” dedi.