BAKAN ÖZHASEKİ KARAMAN’DA ÇEVRE ÇALIŞTAYINA KATILDI
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Karaman 1. Çevre Çalıştayı kapanış programına katıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Karaman’da, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde düzenlenen 1. Çevre Çalıştayı’nın kapanış programına katıldı. Çalıştay’da çevre konusunda önemli açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da desteklediği Sıfır Atık projesini anlattı. Çevre ve çevrecilik konularının tüm dünyada giderek ön plana çıkmaya başladığına dikkat çeken Özhaseki, Sıfır Atık projesinin bu yıl Ankara’daki kamu kurumlarının tamamında uygulanmaya başlayacağını söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Merkez Binasında uygulanmaya başlanan Sıfır Atık projesinin uygulama biçimini de kendisini dinleyenlere anlatan Özhaseki, “Birkaç sene sonra Türkiye’de dışarı çöplerin atılmadığını göreceğiz. Ofislerde insanlar koridorlara konulan kumbaralara atıklarını atıyor. Restoranlardaki organik atıklar da toplanıp, ısıl işlemden geçerek gübre olarak kullanılıyor. 1 ton kağıt 17 ağaca maloluyor. Bunu geri kazanırsak 17 ağacı kurtarmış oluyoruz. Bu uygulama ile karbon salınımının azaltılmasına katkımız oldu. Pet şişe ve camlar ayrılarak hepsi ekonomiye kazandırılıyor. Atıklarla ilgili ekonomi şu anda 3.5 milyar lira civarında birkaç senede bunu 10 milyar liraya çıkarabiliriz. Dışarıdan şuan kirli kağıt ithal ediyoruz. Neredeyse 1 milyon ton civarında kağıt ithal ediliyor. Bizim kağıtlarımız ise atılıp gidiyor. Biz bunların hepsini yeniden ekonomiye kazandırabiliriz. Ankara’da 2 bin civarında kurumu hedefledik. Kamu kurumlarının tamamında uygulayacağız. İl olarak da Karaman’dan başlıyoruz” diye konuştu.
“TEHLİKELİ ATIKLARI ONLINE İZLİYORUZ”
Sanayi devrimiyle birlikte artan tüketimin beraberinde atık sorununu da getirdiğini söyleyen Bakan Özhaseki, çevreye karşı duyarlı olmanın aynı zamanda bir medeniyet ölçüsü olduğunu vurguladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, çevre koruma uygulamaları kapsamında 7 gün 24 saat online izleme sistemlerine de sahip olduğunu belirten Özhaseki, “Tüm tehlikeli atıkların olduğu yerleri haftanın her günü online izliyoruz. Bazı fabrikalar elektrik yakmasın diye belirli bir saatten sonra nasıl olsa kimse denetlemeye gelmez diye arıtma tesisini kapatıyor. Dünyada her şey para mı? Bizim kadim değerlerimiz içinde emanet diye bir kavram var. Bu kavram, bize verilen bir şeyin karşı tarafa iadesi gibi algılansa da vücutlarımız, çocuklarımız hatta zaman ve mekan da bize emanet. Çevre de bize bir emanet. Cenab-ı Allah çevreyi bize emanet etmiş. Bu dengeyi, bu emaneti korumakla görevliyiz. Sanki batı alemi çevreye duyarlı ancak biz bu konuda hiç duyarlı değiliz gibi bir algı oluşturulmak isteniyor. Son 50 yılda ekonominin getirdiği sıkıntıları görebiliriz. Ama binlerce yıldır süren kadim medeniyetimize baktığımızda çok güzel örnekleri var. Yaş kesen baş keser diye bir sözü olan başka bir millet var mı acaba? Ne hikmetse bu batılılar kendilerinden fazlasıyla çevreciymiş gibi söz ediyorlar” ifadelerini kullandı.
“YOL HARİTAMIZ BELLİ”
Çevre konusunda Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere de değinen Bakan Özhaseki, son 15 yılda çok sayıda konferansta Türkiye’nin yer aldığını ifade etti. Türkiye’nin bu konudaki yol haritasının belli olduğunu belirten Özhaseki, “2004 yılında BM iklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, 2009’da Kyoto Protokolü’nü ve 2016’da Paris Anlaşması’nı imzaladık. 2020’de de BM Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’na aday olduk. Yol haritamız belli. Özellikle Paris Anlaşmasını Meclis’e getirmedik. Tüm bakanlara anlattım. Türkiye’ye, ‘Siz gelişmiş ülkesiniz para vereceksiniz, bir takım fonlardan yararlanmayacaksınız. Teknoloji erişiminde de yardım almayacaksınız’ denildi. Ya bunu değiştirirsiniz, ya da çıkarız dedim. Atık su arıtma tesisinin hitap ettiği kesim geçmiş yıllarda oldukça dardı. 2000’li yılların başında nüfusun yüzde 30’una hitap ediyordu. Şimdi yüzde 80’in üzerinde bir oranın kullandığı atık su arıtılarak veriliyor doğaya. Arıtma tesislerinin yapımı ve faaliyeti konusunda da belediyelere destek vermeye devam ediyoruz. Hava kalitesini takip ediyoruz. Bir taraftan gürültü haritaları diğer taraftan denizlerdeki kirliliği takip ediyoruz. Mavi bayraklı plaj sayısı tüm dünyada önemsenen bir konudur ve ülkeler bununla övünür. Bizim 400’ün üzerinde mavi bayraklı plajımız var. Bu konuda dünyada üçüncüyüz” açıklamalarını yaptı.