Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Osmangazi Belediyesi Soğanlı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi'nin 3. etabının temel atma törenine katıldı.
Bakan Özhaseki, Törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de 20 milyon konut bulunduğunu, 1999 depremi sonrası inşa edilen konutların belli bir denetim dahilinde bulunduğunu, bu nedenle vatandaşların 1999'dan önceki konutlarını kontrol etmeleri gerektiğini belirtti.
Hükümet olarak ideolojik bir takıntı içinde olmadıklarını, kimseyi birbirinden ayırmadıklarını, herkese hizmet ettiklerini anlatan Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
"Mazeret üretmeyeceğiz, hizmet edeceğiz. Aynı fikirde devam ediyoruz ama Türkiye'de pek çok belediyeyi aynı fikirde göremiyoruz. Bir grup belediye var ki hala zihinlerinin altında çarpık ideoloji yatıyor. İşte 25 tane belediyeye kayyum atandı. Niye kayyum atandı. Bakın 7 Haziran seçimleri öncesinde oradaki özellikle militan grup, kendi belediye başkanlarıyla birlikte çukurlar kazıp savaşmak için hazır beklemeye başladı. Güya biz tek başına iktidar olmayacağız, koalisyonlara mahkum olacağız, bir zaaf doğacak, o sırada da kendileri istediklerini yapacaklar. Öz yönetimler ilan ettiler, PKK'nın paçavralarını asmaya başladılar. Kendilerine göre mahkemeler kurmaya, esnaftan 'vergi' adı altında rüşvet toplamaya başladılar. Bu, Türkiye'den kopmadan, Türkiye'yi bölmenin bir parçasıydı. Zannettiler ki hükümetler kurulamayacak, koalisyon görüşmeleri sırasında da bir takım zaaflar doğacak, bundan istifa edecekler, terörü yükseltecekler, öz yönetim ilan edip bizden kopacaklar. Düşündeki parçayla aşağıdakini birleştirip, şimdi biz orada koridor oluşturduk ya oraları da alacaklar, bir devlet kuracaklar. Bu, dışarının istediği bir şeydi. Besledikleri militanlar, bunları yapmaya çalıştılar. Allah'a çok şükür ki biz o başkaldırıyı bastırdık, canlarını okuduk hem de bitirdik. Şimdi gidip inlerinde bombalıyoruz, yok edeceğiz. İnşallah şehit haberleri de almaz olacağız."
- "Bunların Tek Kafasının Çalıştığı Yer, Kandil'e Para Göndermek"-
Bakan Özhaseki, teröristlere maddi destek, lojistik destek veren, belediyenin iş makineleriyle onlara hizmet eden, bomba yükleyip patlamalara vesile olan belediyecilik anlayışına da izin vermelerinin mümkün olmadığını kaydetti.
Belediye bütçelerinde, kanuna göre, personel masrafının bütçenin yüzde 30'unu aşmaması gerektiğine dikkati çeken Özhaseki, "Kayyum atanan belediyelerde, personel gideri, yüzde 30'u çok aşmış. Sonra da taşeronluk sistemiyle işe almışlar. Yüzlerce adam alıyorlar, ortalıkta çalışan 10-15 kişi. Ama 400-500 kişi görünüyor, kağıt üzerinde. Onlara yüksek maaş veriyorlar. Sonra maaş eline değmeden geri alıp kandile gönderiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Bunların tek kafasının çalıştığı yer, Kandil'e para göndermek" diyen Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belediyelerine el koyduğumuzda da ana muhalefetle bağırmaya başlıyorlar, 'Demokrasiyi askıya alıyorsunuz' diye. El insaf, demokrasiyi niye askıya alalım. Kimse Bursa'nın belediyelerine buraya gelip el mi koyuyor? Osmangazi Belediyesi'ne bir şey diyen mi var? Hiçbir gemi kaptanı, bilet aldı diye yolcunun gemiyi delmesine izin vermez. Denizin ortasında gemi deldirilmez. Belediye başkanının suç işleme özgürlüğü yok. 'Altyapı yapacağım, size hizmet edeceğim' diye geliyor. 'Kandil'e para göndereceğim' diyen birisi var mı? Şimdi kayyumlar, orada işbaşındalar. Orada yıkılan evleri de en geç 1 yıl içinde yapacağız. O teröristler, bir çok tarihi eseri de mahvetti. Camileri, kiliseleri de yıktı. Orada insanların evlerine girdiler, çatışma alanı yaptılar. Eşyalarını yaktılar, yıktılar mahvettiler. Evlere başladık, 3 ay sonra mesela Sur tarafında evleri teslim edebiliriz. Bir çok yerde 30 binden fazla insanımızın evlerini 1 senede teslim edeceğiz inşallah. Diyeceksiniz ki 'Niye bu kadar özeniyorsunuz oralara'. Devlet, teröristlere o kudretli tokadını vurdu, ses çıkaramaz hale geldi. Şimdi masum vatandaşın zararlarını karşılama, yaralarının sarılma sırası. Oradaki insanların günahı yok. Çatışma olurken onlara 'Çıkın, bu teröristlerle bizi karşı karşıya bırakın. Biz bunların canına okuyacağız' dedik. Vatandaş, sessizce çıktı. Onların evi yıkılmış ve mahvolmuşsa, devlete düşen şimdi o yaraları sarmak."
Bakan Özhaseki'nin konuşmasını tamamlamasının ardından, Soğanlı Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi'nin 3. etabının temeli atıldı.
Tören öncesinde, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'yi makamında ziyaret eden Bakan Özhaseki, burada, hükümet olarak kentsel yönetimle ilgili yetkileri büyükşehir belediyesine verdiklerini bildirdi.
Kentsel dönüşümün biran önce yapılmasını arzuladıklarını vurgulayan Bakan Özhaseki, "Kentsel dönüşümü belediyelerin daha hızlı ve iyi yapacağını düşünüyoruz. Umarım deprem olmadan kentsel dönüşüm, sağlanır ve binalar yenilenir." değerlendirmesinde bulundu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki daha sonra Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (DOSAB) Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi'nde (BUTGEM) gerçekleştirilen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis Toplantısı'na katıldı. Bakan Özhaseki toplantıda yaptığı konuşmada, 17-25 Aralık'ın bir algı operasyonu olduğunu belirtti.
Operasyonla Türkiye'nin en önemli iş adamlarının hedef alındığını anlatan Bakan Özhaseki, "17 Aralık'ta güya yolsuzluklara mani olan bir grup vardı. 25 Aralık neydi peki? Türkiye'nin en önemli iş adamlarının mal varlıklarına el koyup ekonomiyi bitirme hareketiydi. Devletle hiç ihalesi olmamış, alaveresi olmamış, bir kuruşluk dahi devlet işi yapmamış adamların mal varlığına el konuluyordu. Bu nasıl bir insaftır? Neyi durdurmaya çalışıyorsunuz? Kimden emir alıyorsunuz?" diye konuştu.
Konuşmanın ardından, Tekstil ve Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi binası ile laboratuvarlarını gezen Bakan Özhaseki, daha sonra "Bursa'nın Dönüşüm Süreci Lansmanı" toplantısına katıldı.
