ATATURK

Bakan Özhaseki: Hedef 10 Yılda Yaklaşık 7 Milyon Bina

14 Mart 2017
Bakan Özhaseki: Hedef 10 Yılda Yaklaşık  7 Milyon Bina
Bakan Özhaseki: Hedef 10 Yılda Yaklaşık  7 Milyon Bina
Bakan Özhaseki: Hedef 10 Yılda Yaklaşık  7 Milyon Bina
Bakan Özhaseki: Hedef 10 Yılda Yaklaşık  7 Milyon Bina
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen MIPIM Gayrimenkul Fuarında yatırımcıların katıldığı Türkiye ana oturumunda değerlendirmelerde bulundu.
 
Kentsel dönüşüm alanında ortaya konulan hedeflerin inşaat sektörünün geleceğinin belirlenmesinde önemli bir rol oynadığını belirten Bakan Özhaseki, Bakanlar Kurulu toplantısında gerçekleştirdiği kentsel dönüşüme ilişkin sunumunu, referandumdan sonra tekrar gündeme getireceğini belirtti. Özhaseki, “Ortaya koyduğumuz hedefler inşaat sektörünün geleceğini gösteriyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde hedefimiz en az 6-7 milyon binayı yenilemek. Bunun için tedbirler alacağız. Bakanlar kurulunda bir sunum yaptım. Referandumdan sonra yeniden gündeme getireceğim. Bu dönüşümün en doğru bir şekilde nasıl yapılacağını tartışacağız. Şehircilik şurası 4 ana başlıkta çalışıyor. Bunlardan biri de kentsel dönüşüm. Bu dönüşümü en doğru nasıl yaparız buna cevap arıyoruz. 2012 yılında bir yasa çıkmış, bir an önce sağlıksız yapıların dönüşümü hedeflenmiş ancak geldiğimiz noktaya bakıldığında en fazla 960 bin dönüşüm yapılabilmiş. Bunu en az 4’le çarpmamız lazım. Finans, rezerv alan ve teşvik edici yasalara ihtiyaç var. Ülkemizi depreme hazırlamak, modern şehirleri hazırlamak gibi bir düşünceyle hareket ediyoruz elbette. Ancak bizim başka faktörleri göz önünde bulundurarak hareket etme zorunluluğumuz var. Ortalama 1 senede 500 bin binayı değiştireceksek bunun piyasaya katkısı 35-40 milyar dolar civarında olacaktır.  Önünüzde karanlık varsa farlarınız da yanmıyorsa 200’le basıp gidemezsiniz. 16 Nisan’ı biraz böyle görüyoruz. Zayıf koalisyon dönemlerinin ve iki başlılıkların olmadığı dönem başlarken,  diğer taraftan vesayet rejiminin çökeceğini düşünüyoruz. Hem böyle bir ortam hem de inşaat sektörünün gelişimi Türkiye’yi fırsatlar ülkesi olarak gösteriyor” açıklamalarını yaptı.
 
“ŞEHİRLERİMİZDE İKİ HASTALIK VAR”
 
Sektörün ve şehirlerin artan ihtiyaca göre şekillendiğini kaydeden Bakan Özhaseki, kırsaldan kentlere doğru yapılan göçlere de dikkat çekti. Şehirlerin sorunlarına ilişkin yapılan iki önemli tespiti de kendisini dinleyenlerle paylaşan Özhaseki, “Önceki dönemlerde 3 bin 500 dolar olan milli gelirimiz 10 bin dolar civarına geldi. Yatırım üzerine yatırım yapılıyor gittikçe daha güzel günlere doğru ilerliyoruz. Şehirlerimiz eski… 10 bin, 7 bin ve 5 bin yıllık şehirlerimiz var ama köylerden kentlere göçlere hazırlıklı olmadığımız için zaman zaman bazı sorunlarla karşılaşıyoruz. Şehirlerde tespit ettiğimiz iki hastalık var; şehirlerdeki binaların hepsinin sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz. İkincisi kendimize has bir kimlik ortaya koyamadık bunun da sancılarını yaşıyoruz. Topraklarımızın yüzde 42’si deprem bölgesi. Geçtiğimiz günlerde de gördük. İstanbul için de böyle bir tehlike var. Bizim hazırlık yaparak, bu sağlıksız yapıları ortadan kaldırmamız lazım bir taraftan göçler hala devam ediyor ve konut ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bir taraftan gelirlerimiz artıyor insanlar daha büyük bir evde yaşamak istiyor. Tercihler değişiyor.  Bu yaşıma kadar ben 7 tane ev değiştirdim. Farklı ülkelerde yaşayan arkadaşlarımız var çoğu insan doğduğu evde ölüyor” diye konuştu. 
 
 
 
“PROJELERİMİZ DÜNYANIN GERİSİNDE DEĞİL”
 
Konuşmasında Anadolu coğrafyasının kültürel anlamda zengin olduğunu dile getiren Özhaseki, gelinen nokta itibariyle ortaya konulan projelerin dünya standartlarında olduğunu söyledi. Türkiye’nin avantajları kadar dezavantajlarının bulunduğuna dikkat çeken Özhaseki şöyle konuştu:
 
“Gerek İstanbul Ticaret Odası’nın gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı stantları gezdik. Burada çeşitli projeleri inceleme imkanım oldu. Dünyanın dört bir yanından gelen insanların projeleriyle kıyaslandığında hiç birisinin geri kalır bir tarafı yok. Bizim yaşadığımız Anadolu coğrafyası dünyanın en eski yerleşim yeri. Binlerce yılda onlarca medeniyet kurulmuş bizler de onlardan izler taşıyoruz. Biz bin yıldır varız ama kültürümüz binlerce yıllık bir birikimin ortaya koyduğu bir kültür… Medeniyetlerden o kadar çok iz taşıyoruz ki her yer açık hava müzesi gibi. Kayseri de cumhuriyet meydanında durup sağa sola baktığınızda birden fazla medeniyetten eserler görürsünüz. Bunların hepsini aynı mekanda görebilirsiniz. Zengin dinamik bir ülkeyiz ülkenin konumu, genç nüfus bunlar avantajdır. 3 tarafı denizlerle çevrili bir memleketteyiz. Bir taraftan denize girilirken diğer taraftan kayak yapılan bir ülkedeyiz. Diğer taraftan da Karadeniz sahillerinde hem ormanlardan hem termalden istifade etmek mümkün.  Zor bir coğrafya, Avrupa’nın ortasında Lüksemburg ile yan yana olsak emniyette olduğumuzu söyleyebilirdik. Ama kendimize özgü, geçmişimizden kaynaklanan sorunlarımız var. Son yüzyılda da bu ortaya çıktı. Bizim atlattığımız badireleri atlatan başka bir ülke yok. 15 Temmuz’dan önce bizimle beraber oturan, nazik görünen kendilerine hizmet grubu adı verenler birden kurt adama dönüştü. Bomba yağdırdılar. Bunu tahmin edebilir miydik? Edemezdik... Bu belaları çok kısa sürede üst üste yaşamış olsa ayakta kalabilirler miydi? Biz atlattık bunları. Bu tür kötülüklere aşılı hale geldik inşallah bir daha yaşamayız. Ülkemizin güneyinde çıkan bir kavgadan dolayı 3 milyon insanı kabul ettik. 25 milyon lira para harcadık AB’dekileri bunları bize göndermeyin ne isterseniz verelim dediler. Biz tüm bunları insani duygularla yaptık”