Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Aydın Düşünce Platformu’nun “Şehir ve Medeniyet” programına katıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’da Aydın Üniversitesi Aydın Düşünce Platformu tarafından düzenlenen “Şehir ve Medeniyet” programına katıldı. Programda bir konuşma yapan Bakan Özhaseki, Türkiye’deki şehircilik anlayışı üzerine değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında, gelecek dönemde bu alanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından atılacak adımlara da değinen Özhaseki, şehircilik konusunda üzerinde durulması gereken konulara da işaret etti. Özhaseki, “Kentsel dönüşümde hangi çalışmaları hayata geçirmeliyiz, uygulamada hatalar nelerdir ve bundan sonra neler yapmalıyız. İkinci konumuz göç uyum meselesi. Üçüncü konumuz kimlik meselesi dördüncü olarak da içinde bulunduğumuz çağda yerel yönetimlerin rolü ne olmalı. Bu konuların iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Yerel yönetim deyince aklımıza ne gelmeli? Doğuyla batıyı birbirinden ayıran en önemli faktörlerden biri kamu yönetimi. Batıda yerel yönetim ilkesi hakim. Doğuda ise merkeziyetçi bir yapı var. Yukarıdan söyleneni herkes dinliyor. Türkiye’nin konumu bu ikisinin arasında. Şehircilik Şurası’nda sektör temsilcileri ile 8-9 ay boyunca çalışıp, temel prensipler belirledik. Bunları da yavaş yavaş yasalara yerleştirmeye çalışıyoruz. Önümüzde bir zorluk var bunu da fırsat olarak görmek gerekiyor. Ülkemizdeki depremsellik üzerinde durulması gereken bir konu. Ya buna uygun davranırsınız ya da görmezden gelirsiniz. Hocaların bir kısmı Marmara’daki segmentin süresinin dolmak üzere olduğunu söylüyor. Bir an önce hazırlık yapmazsanız bir gün gelir bu sizi bulur. En sevdiklerimizi alır götürür altından kalkamazsınız. Kentsel dönüşüm ile bunu bir fırsata dönüştürebiliriz. Uzun süredir çalışıyoruz. Yasaların içeriğinde neler olması gerektiğini belirledik. Meclis’in çalışma takvimi içerisinde gündeme gelmesini bekliyoruz” diye konuştu.
“ŞEHİRLER ÜLKELERDEN DAHA ŞÖHRETLİ OLABİLİYOR”
Şehirlerin toplum için önemine değinen Bakan Özhaseki, şehirleri yönetenlerin o şehirlerin geleceğini belirlediğini de söyledi. Konuşmasında belediye başkanlığı yaptığı dönemde hayata geçirdiği uygulamaları da anlatan Özhaseki, Erciyes Dağı’nda inşa edilen turizm merkezinin önemli bir örnek olduğunu söyledi. Özhaseki, “Şehirler devletlerden bile eskidir. Hiçbir devletin ömrü 10 bin yıl olmamıştır. Ancak şehirlerin tarihi 5 bin, 7 bin yıllık olabiliyor. Şehirler hususunda şunu da bilmek lazım. Sadece taştan topraktan ibaret yapılar da değildir. İnsan gibi doğup, büyüyüp gelişirler. Tıpkı bir canlı gibi iyi zamanları kötü zamanları oluyor. İnsanlar şehri kuruyorlar. Düşündüklerini yaşam biçimlerini yansıtıyorlar. Bir süre sonra da şehirle insan arasında karşılıklı bir ilişki kuruluyor. Şehirle insan birbirinin aynası oluyor. Şehirlerin bir diğer önemli tarafı da medeniyet inşası, kültür buralarda başlıyor. Bazı şehirler ülkelerinden bile daha şöhretli olabiliyor. İstanbul, Ankara, Antalya gibi kendine has değerleri olan şehirlerin dışında Anadolu’daki şehirlerin gelecekleri oranın yöneticilerinin ufuklarıyla doğru orantılı. Belediye başkanlığı yaptığım dönemde Erciyes’te kayak merkezi olur mu diye çalıştık. Yurtdışından onlarca bilim insanı Kayseri’ye gelerek küresel ısınmanın etkilerinin Erciyes’e etki edip etmeyeceğini araştırdılar. Sonunda söz konusu alanda kar yağışının kesilmeyeceği sonucuna varıldı. 3 yıl kadar da projeye emek verdik. Sabırla çalışıp temelleri attık. İşe başladık 200 milyon Euro civarında da harcama yapıldı. Şimdi ise hafta sonları Erciyes’e 70 bin kişiye yakın insan geliyor. Çevre ülkelerden ve çevre şehirlerden binlerce kişi geliyor kış turizmi için. Bu bir değer… Şehrin yerel yöneticileri bunun gibi değerleri açığa çıkarırlarsa o şehre bir değer katarlar. Tabi zenginlik gelince yanında bir takım şeyler de getiriyor. Kültürü ve medeniyeti de yanında getiriyor” ifadelerini kullandı.