Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Turkuvaz Medya Grubu’nun düzenlediği “Türkiye Yüzyılı Zirvesi ve Para Sohbetleri” programına video konferans sistemiyle katılarak, “Ülkemizde; gayrimenkul alanındaki her hamle 250 alt sektörü etkiliyor. 2 milyondan fazla insanımıza iş ve aş sunuyor. Ekonomimize adeta lokomotif oluyor. Sektörümüz hem başarılarını sürdürüyor, hem de köklü bir değişim yolunda ilerliyor… Konut inşasında tekdüzeliğin değil, beklentilerin merkezde olduğu yeni bir inşa süreci artık gündemdedir… Mayıs ayı başında, sözde çevreci, maskeli doğaseverlerin itirazlarına rağmen, yemyeşil bezediğimiz Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışını da Cumhurbaşkanımızla ve yüzbinlerle birlikte gerçekleştireceğiz… Gayemiz; Türkiye Yüzyılı’nda, Yeşil Kalkınma Devrimi’ni tüm detaylarıyla tamamlamış, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefine ulaşmış Lider Ülke Türkiye.” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Turkuvaz Medya Grubu’nun kamu, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Türkiye’nin yeni yüzyılında hayata geçirilmesi planlanan hedef ve stratejiler üzerinde konuşmak amacıyla düzenlediği “Türkiye Yüzyılı Zirvesi ve Para Sohbetleri” programına video konferans sistemi aracılığıyla verdiği mesajla katıldı.
“ ‘Ortak Evimiz Dünyamız’ ve ‘Cennet Vatanımız Türkiye’, iklim krizinin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya”
Bakan Kurum, yaptığı açıklamada iklim değişikliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Ortak Evimiz Dünyamız ve Cennet Vatanımız Türkiye, iklim krizinin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya. Özellikle son yıllarda; Sinop, Bartın ve Kastamonu’daki seller, Antalya ve Muğla’daki yangınlar, Marmara Denizi’ndeki müsilaj ve daha birçok olumsuz durumla yüzleştik. Bakanlık olarak, ülkemizi iklim krizine uyumlu bir hale getirmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Dünyada yeşil dönüşümün merkeze alındığı; yeni normalin artık en yüksek sesle gündeme geldiği bir dönemde; attığımız her adımı; Türkiye’nin ufkuna uygun bir şekilde atıyoruz. Çünkü artık her devlet, her millet için “yeşil dönüşüm” kaçınılmazdır, ülkemiz için de olmazsa olmazdır.”
“Gayemiz; Türkiye Yüzyılı’nda, Yeşil Kalkınma Devrimi’ni tüm detaylarıyla tamamlamış, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefine ulaşmış Lider Ülke Türkiye”
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çevre ve doğa aşkıyla öne çıkan bir lider olduğunu vurgulayarak “Kendilerinin liderliğinde; yeşilin, çevrenin, sürdürebilirliğin, tasarrufun ve net sıfır emisyonun asrı olarak tarihe geçen bir yüzyıl istiyoruz, bunu arzuluyoruz, bunun için çalışıyoruz. Gayemiz; Türkiye Yüzyılı’nda, Yeşil Kalkınma Devrimi’ni tüm detaylarıyla tamamlamış, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefine ulaşmış Lider Ülke Türkiye. Bu mücadeleye büyük katkı sunacak Ulusal Uyum Stratejisi ve Eylem Planımızı, 22 kurumumuzdan oluşan İklim Koordinasyon Kurulumuz’la birlikte; gayrimenkul sektörü de dâhil tüm alanları kapsayacak şekilde 2023 yılı içerisinde tamamlayacağız. Mısır’da düzenlenen iklim değişikliğiyle mücadele alanında dünyadaki en kapsamlı zirvesi olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27) toplantısı Türkiye için bir milat oldu. Orada, tüm dünyaya Ulusal Katkı Beyanımızı güncellediğimizi, 2030 yılında gerçekleşmesi öngörülen artıştan yüzde 21 azaltım hedefimizi; yüzde 41 seviyesine yükselttiğimizi deklare ettik.” ifadelerini kullandı.
“Mayıs ayında sözde çevreci, maskeli doğaseverlerin itirazlarına rağmen, Cumhurbaşkanımız ile Atatürk Havalimanı Millet Bahçesinin açılışını gerçekleştireceğiz”
Bakan Kurum, bugün küresel bir çevre hareketine dönüşen ve 5 yaşına ulaşan Sıfır Atık’la hareketiyle ilgili olarak şu ifadelere yer verdi:
“Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde 2017’de başlayan bu hareketle tam, 160 bin kurum binamız artık yüzde yüz sıfır atık uyumlu hale geldi. Bugün Sıfır Atık, Dünya’nın en önemli çevre seferberliğine dönüştü. BM Genel Kurulu’nda 30 Mart, Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak kabul edildi. Ayrıca dünyada çok az ülkenin başarabileceği bir ‘yeşil seferberliği’ olan millet bahçelerimizin sayısı artık 500’e yaklaştı. Bu sayıyı önümüzdeki 5 yıl içerisinde 1000’e, toplam yeşil alan büyüklüğümüzü ise 2023’te 81 milyon metrekareye ulaştıracağız. Böylece kişi başı yeşil alan miktarımızı, 15 metrekare ve üzerine çıkaracağız. Mayıs ayı başında, sözde çevreci, maskeli doğaseverlerin itirazlarına rağmen, yemyeşil bezediğimiz Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışını da Cumhurbaşkanımızla ve yüzbinlerle birlikte gerçekleştireceğiz.” şeklinde konuştu.
“Bugüne kadar ülkemizde 3.3 milyon konutun dönüşümünü hamdolsun tamamladık”
Bakan Kurum, deprem ülkesi olan Türkiye’de kentsel dönüşümün önemine vurgu yaparak, “Coğrafyamızın güzellikleri var, zorlukları var. En büyük zorluk ise, depremler. Ne yazık ki biz bir deprem ülkesiyiz. Ülke nüfusumuzun yüzde 71’i deprem kuşağında yaşıyor. 2012 yılında, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde başlayan Büyük Dönüşüm Seferberliği, sektörün de katkılarıyla, atılımlar yapa yapa yoluna devam ediyor. Bugüne kadar ülkemizde 3.3 milyon konutun dönüşümünü hamdolsun tamamladık. 81 ilimizde 250 bin konutumuzun dönüşümüne, adeta zamanla yarışarak devam ediyoruz. Afetlerden zarar görmüş İzmir, Elâzığ, Kastamonu, Sinop, Bartın, Antalya ve Muğla’da toplam 45 bin konutla, her biri kendi şehrinde ilk olan, tarihi dönüşümlere imza attık. Saklı hazinelerimizi de ortaya çıkarıyoruz. ‘Tarihe Vefa Geçmiş Saygı’ diyerek tam 80 tarihi kent meydanımızı ihya ediyoruz. 2033 yılına kadar kent meydanı sayımızı inşallah 250’ye çıkaracağız.” diye konuştu.
“Eski sanayi alanlarını şehirlerimizin dışına taşıyarak merkezlerdeki tüm kirliliği ortadan kaldırıyoruz”
Bakan Kurum, kentsel dönüşümle birlikte zamanla şehir merkezlerinde kalan eski sanayi bölgelerine ilişkin yapılanlarla ilgili de “Yeşil Sanayi, Yeşil OSB’ diyerek şu ana kadar 6 ilimizde 4 bin 120 dükkân inşa ettik, vatandaşlarımıza teslim ettik. Yine 6 ilimizde 6 bin 238 dükkânın inşası devam ediyor. 7 ilimizde de proje çalışmalarına devam ediyoruz. Böylece eski sanayi alanlarını şehirlerimizin dışına taşıyarak merkezlerdeki tüm kirliliği ortadan kaldırıyoruz, esnafımıza yeni dükkânlar kazandırıyoruz. İnşallah, 2035 yılına kadar kentsel dönüşüme girmemiş hiçbir riskli yapı kalmayacak.” dedi.
“Ürettiğimiz 1 milyon imarlı arsayla; özel sektörümüzün konut arzını yükseltiyoruz, iş hacmini artırıyoruz”
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde vatandaşları uygun koşullarda ev sahibi olmalarıyla ilgili yapılan çalışmalarla ilgili de şunları söyledi:
“Bugün; dünyanın en kapsamlı sosyal konut uygulamalarına imza atarak, TOKİ Başkanlığımız eliyle toplam 1 milyon 180 bin sosyal konut ürettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla ‘İlk Evim, İlk İşyerim’ projesini açıkladık. Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut hamlesi olan projemize 8 milyonu aşkın vatandaşımız teveccüh gösterdi. İnşallah, mart ayına kadar bütün konutlarımızın kuralarını çekecek, 2 yıl içerisinde tüm konutlarımızı vatandaşımıza sunacağız. Şimdi sırada arsalarımız var. Altyapısı hazır 1 milyon arsamızın dün itibariyle kuralarını çekmeye başladık. Ürettiğimiz 1 milyon imarlı arsayla; özel sektörümüzün konut arzını yükseltiyoruz, iş hacmini artırıyoruz. Yine bu arsalarla Türkiye Yüzyılı’nın model yerleşim yerlerini oluşturuyor; 900 milyar lirayı aşan yatırımla; inşaat ve gayrimenkul sektörümüzün gücüne de güç katıyoruz.”
Bakan Kurum, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve sektör temsilcileriyle birlikte tarihi bir kampanyaya daha imza attıklarını hatırlatarak “ ‘Yeni Konut Finansman Modeli ile Yeni Evim’ projesini başlattık. 81 ilimizde ilk evini alacak vatandaşlarımıza ilk 3 yıl devlet katkısı sağlanacak ve uygun ödeme imkânları sunulacak.” dedi.
“Ülkemizde; gayrimenkul alanındaki her hamle 250 alt sektörü etkiliyor”
Bakan Kurum, Türkiye’de gayrimenkul alanındaki her hamlenin 250 alt sektörü etkilediğini söyleyerek, “2 milyondan fazla insanımıza iş ve aş sunuyor. Ekonomimize adeta lokomotif oluyor. Sektörümüz hem başarılarını sürdürüyor, hem de köklü bir değişim yolunda ilerliyor.” dedi.
“Konut inşasında tekdüzeliğin değil, beklentilerin merkezde olduğu yeni bir inşa süreci artık gündemdedir”
Bakan Kurum, GYODER’in hazırladığı analizleri sunarak salgından etkilenen sektörlerin yeniden toparlandığını ifade etti ve “Gayrimenkul Sektörünün Yeni Normali” adının verildiği süreçle ilgili de şu bilgileri aktardı:
“Gayrimenkul yönetiminde devrim niteliğinde bir dönüşüme tekabül eden bu sürecin adı, ESG yani Çevresel, Sosyal ve Yönetişim Verileri. Bugün yatırımcılarımız; yalnızca şirketlerin ulaştığı maddi kazançlara odaklanmıyorlar. Yatırım kararı verirken, çevresel, sosyal ve yönetişim verilerine de bakıyor, kararlarını buna göre veriyorlar. Çevresel boyutuyla ele alırsak; gayrimenkul sektörü, küresel ısınmayı etkiliyor. O halde, iklim değişikliği üzerinde yarattığı etki azaltılmalıdır. Su tasarrufu ve yenilenebilir enerji becerisi artmalıdır. Her bir yapı enerji verimli olmalı, sıfır atık uyumlu olmalıdır. Sürdürülebilirlik kriterlerine uymayan gayrimenkuller; rekabette geri kalacaklar, finansmana erişme sorunları yaşayacaklar, karbon vergisi ödeme gibi ağır risklerle karşı karşıya kalacaklar. Sosyal boyutundan ele aldığımızda; her şirketin sosyal sorunlar, eşitlik, adalet, güvenlik ve bireyselleşme gibi olguları artık hesaba katması esastır. Sosyal kriterin etkin olabilmesi için, sektördeki her birimin, sosyal etki ölçümü yapması şarttır. Yönetişim boyutuna baktığımızda, orada da vatandaşa sunulan yapılar değil, vatandaşın bizzat firmalarla birlikte belirlediği standartlar gündeme gelmektedir. Burada, konut inşasında tekdüzeliğin değil, beklentilerin merkezde olduğu yeni bir inşa süreci artık gündemdedir. Tüm bu şartları, yani çevreyi merkeze alan, sosyal boyutu önceleyen, birlikte karar almayı esas alan şirketlerimizin hızlıca öne çıkacağına inanıyorum.”
“Türkiye 21. Yüzyıl Mekânsal Strateji Planı’mızı; mart ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ile açıklayacağız”
Bakan Kurum, yeni normallere uyum sağlamak amacıyla güçlü bir hamle yaptıklarını ifade ederek, “Bu hamleyle; gayrimenkul dünyasının geleceğini şekillendireceğiz. Doğru yatırımların doğru alanlarda yapılmasının, sanayinin belli büyüme öngörüleriyle planlanmasının, lojistik güzergâhların net bir şekilde belirlenmesinin önünü sonuna kadar açacağız. 4 yıl süren çalışmaların ardından, bilim insanlarımızla birlikte tamamladığımız, 81 ilimizin 100 yıllık geleceğini ortaya koyan, Türkiye 21. Yüzyıl Mekânsal Strateji Planı’mızı; mart ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ve siz değerli sektör temsilcilerimizle birlikte, gururla açıklayacağız! Bu planla; şehirlerimizin siluetlerini koruyacağız. İnsanımızın hayat kalitesini artıracağız. İstihdamımızı güçlendireceğiz. Kent içi raylı sistemler, mikromobilite ve bisiklet yolu sayılarımızı artıracağız. Yeşillendirilmiş ve güvenliği sağlanmış yürüme ağlarını kuracak, ülkemizi kuzeyden güneye doğudan batıya ekolojik koridorlarla, yeşil ağlarla öreceğiz. İnşallah hep birlikte; gelecek 10 yıl içinde şehirlerimizin tamamının yapısal, çevresel, kültürel ve ekonomik dönüşümünü tamamlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın yeşilin, dijitalin, enerjinin, sürdürülebilirliğin, teknolojinin ve gücün asrı olarak tarif ettiği Türkiye Yüzyılı inşallah; Muhteşem Türk Şehirleriyle taçlanacak.” şeklinde konuştu.