ATATURK

BAKAN KURUM 2. ULUSLARARASI İSLAM SANATLARI YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ’NE KATILDI

07 Aralik 2018
BAKAN KURUM 2. ULUSLARARASI İSLAM SANATLARI YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ’NE KATILDI
BAKAN KURUM 2. ULUSLARARASI İSLAM SANATLARI YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ’NE KATILDI
BAKAN KURUM 2. ULUSLARARASI İSLAM SANATLARI YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ’NE KATILDI
BAKAN KURUM 2. ULUSLARARASI İSLAM SANATLARI YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ’NE KATILDI
BAKAN KURUM 2. ULUSLARARASI İSLAM SANATLARI YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ’NE KATILDI
BAKAN KURUM 2. ULUSLARARASI İSLAM SANATLARI YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ’NE KATILDI

 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2. Uluslararası İslam Sanatları Yarışması Ödül Töreni’ne katıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Selçuklu Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2. Uluslararası İslam Sanatları Yarışması Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Hazreti Mevlana'nın 745'inci Vuslat Yıldönümü etkinleri vesilesiyle Konya'ya geldiğini söyledi.

Türkiye'nin derin tarihi bağları olan ve geçmişte birlikteliği bulunan Yemen'de milyonlarca insanın çok büyük açlık ve sefalet çektiğini ifade eden Kurum, şöyle konuştu:

"30 milyon Yemenli'nin 20 milyonu açlık, sefalet ve şiddete maruz. Mevlana'nın memleketinden, bu yıl 'selam' temasının işlendiği Konyamızdan, Diyanet İşleri Başkanlığımızın başlattığı Yemen kampanyasına, tüm Konyalıları ve vatandaşlarımızı davet ediyorum. Burada huzur içerisinde yaşarken, Yemen'de bu sefalete en azından 'dur' demek adına herkesin kampanyaya katılmasını önemsiyorum. Bunu rica ediyorum."

Bakan Kurum, hat, minyatür, tezhip ve çini sanatının diğer kültür eserleri kadar önemli olduğuna işaret ederek, bunları yaşatabilmek adına uluslararası yarışmaların büyük önem arz ettiğini vurguladı. Yarışmaların dışında bu sanatla ilgili gençleri ve kadınları yetiştirecek mekanların olması gerektiğine dikkat çeken Kurum, bunları yaşatabilmek için sanat mekanlarının sayısını artıracaklarını anlattı. Kurum, Selçuklu ve Osmanlı dönemi sanat eserlerini yaşatmak adına yarışmalar ve mekanların büyük önem taşıdığını aktardı.

 

"MEDENİYETİMİZİN MERKEZİNDE İNSAN VARDIR"

Yarışmaya, İslam dünyasından çok sayıda sanatçının katıldığını anımsatan Kurum, şöyle devam etti:

"Büyük bir medeniyet geleneğine sahibiz. İnsanlık tarihine damga vurmuş bir medeniyetin mirasçılarıyız. Medeniyetimizin merkezinde insan vardır. Yaradılanı, Yaradan'dan ötürü sevmek ilkesi, insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesiyle birleşerek Türk-İslam medeniyetini Anadolu'da zirveye çıkarmıştır. Bu zirvenin taçlandığı şehirlerden birisi de hiç şüphesiz Selçuklu payitahtı Konya'dır. 1071'den itibaren Anadolu'yu ihya ve inşa eden ecdadımızın ilk fethettiği topraklar arasında Konyamız yer almaktadır. Atamız Süleyman Şah'ın fethettiği bu şehirde Selçuklu devleti kurulur ve bin yıldır Konya, yalnız Selçukluların değil Türk-İslam medeniyetinin de başkenti olmuştur. Konya, tarihi kimliği ve yetiştirdiği evlatlarıyla hala bu kimliği ayakta tutmaktadır."

Kurum, Konya denildiğinde akla ilk önce Hazreti Mevlana'nın geldiğini belirterek, İslamın çağrısıyla kurtuluşa davet eden Mevlana'nın mesajını bu kentten verdiğini hatırlattı.

 

"GELENEKSEL SANATLARIMIZIN YAŞATILMASI BİZE BIRAKILMIŞ MİLLİ BİR GÖREVDİR"

Konya'nın, Sadrettin Konevi, Şemsi Tebrizi ve Nasreddin Hoca'nın da memleketi olduğuna değinen Kurum, şunları kaydetti:

"Sanatımıza böylesine bir programla sahip çıkılması bu hizmetlerin hala devam ettiğinin en önemli göstergesidir. Bu programlar, geleneğimizin yeni formatla sürdürülmesine de çok önemli katkılar sağlayacaktır. Ecdadımız mimariden musikiye, görsel sanatlardan edebiyata kadar her alanda önemli eserleri ortaya koymuştur. Bu eserler, Türk-İslam medeniyetini oluşturmuştur. Baktığımızda büyük bir sanat ve mimari hazinesine sahibiz. Bu hazineyi, yeni birikim ve tecrübelerle zenginleştirmek için çok büyük çabalar sarfediyoruz. Türk-İslam kültürü hala dünyanın en kadim, derinlikli ve kıymetli kültürleri arasında yerini korumaktadır. Geleneksel sanatlarımızın yaşatılması bize bırakılmış milli bir görevdir."

Bakan Kurum, daha sonra yarışmada hat sanatında dereceye giren; Suriye'den Mahmut Coşu, Mısır'dan Ahmet Rıfat Abdülahmedi ve Malezya'dan Abdülbaki Bin Ebubekir'e ödüllerini verdi.