Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ankara Üniversitesince Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü adına, TÜBİTAK Kamu Araştırmaları Grubu tarafından yürütülen "Türkiye'de Yabancıların Taşınmaz Edinimi ve Etkilerinin Değerlendirilmesi" projesinin kapanış çalıştayında, dünyanın artık bütünleştiğini söyledi.
İletişimin, dolaşımın arttığını, bilgi teknolojilerinin alabildiğine kullanıldığını ifade eden Bakan Bayraktar, böyle bir dünyada kapalı toplumların geri düştüğünü, dünyayla sinerjisi kuvvetli, açık politikaya sahip ülkelerin ise gelişme ivmelerini daha çok artırdığını vurguladı. İran'ın doğal gazı ve petrolü bulunduğuna işaret eden Bakan Bayraktar, "İran'ın parası var fakat Türkiye İran'dan daha ileride. Kişi başına gelir, refah düzeyi ve demokrasi bakımından daha ileride. Niye? Çünkü biz daha çok Avrupa ile dünya ile bütünleşmişiz, daha large konumu benimsiyoruz, demokrasiyi daha çok özümsemişiz" diye konuştu.
Bugün özgüveni bulunan ülkelerin yüzde 90'ının gayrimenkul satışında çok rahat olduğunu belirten Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Yabancı gelip buradan mal alıp götüremez, ama şu söyleniyor 'götüremez ama gelip koloni oluşturur.' Biz burada kıstaslar yaptık. Stratejik öneme haiz bölgelerde satış yok. Biz şimdi stratejik önemi olan askeri bölgelerin, diğer stratejik bölgelerin haritalarını çıkarıyoruz, tapuda bunları güncelleştiriyoruz. Bu yılın sonunda veya 2014'ün ortalarına kadar bitecek. Bir de oran koyuyoruz, özel mülkiyete konu edilebilecek, orman alanları, önemli kentsel sit olan yerlerin dışındaki tapulanabilir alanların yüzde 10'unu ancak alabilir. İlçe bazında da ülke bazında da böyle. Bir takım kıstaslar var.
Ben şuna benzetiyorum, bazıları belki kabul etmeyebilir ama bundan 50-100 sene önce, yine üzülürüz de, benim de kızım var damadım var, kız verdiğin zaman 'Kızımı verdim gitti' diyorduk. Ama şimdi kız verdiğin zaman kız gitmiyor, damat geliyor. Gayrimenkul de böyle. Gayrimenkul verdiğin zaman geliyor, bizim insanımız oluyor. Hakikaten oğlanı evlendiriyorsun oğlan gidiyor. Benim 4 oğlum, 1 kızım var. Damadım da anasının babasının tek oğlu. Benim 4 oğlum da piyasada yok. Damatla hergün karşılaşıyoruz."
"Keşke Rumları, Ermenileri göndermeseydik"
Yabancıların, mülk satın aldıkları ülkelerin insanlarıyla hemhal olduğunu dile getiren Bakan Bayraktar, "Biz keşke yabancıları göndermeseydik, mübadele yapmasaydık. Ülkemizdeki Rumlar olsun, Ermeniler olsun, Yahudiler olsun, bunları göndermeseydik, onlarla ülkemiz çok daha güzel olacaktı" diye konuştu.
Türkiye'nin yakaladığı istikrarın kıymetinin bilinmesi gerektiğini anlatan Bakan Bayraktar, dünyanın en zor coğrafyasının merkezinde bulunan Türkiye'nin, etrafındaki Arap Baharı'nın esintilerinin getirdiği zorluklarına rağmen gelişmeye devam etmesinin önemli olduğuna işaret etti.
Yabancılara belli kıstaslarla, karşılıklılık ilkesi aranmadan satış yapılmasının Türkiye'ye büyük fayda getirdiğini belirten Bakan Bayraktar, "5 milyar dolar hedefliyoruz, keşke 10 milyar dolar olsa" dedi. AB'de hemen hemen her ülkede çok rahat tapu alınabildiğini ifade eden Bakan Bayraktar, "Genişlemeye çalışıyorlar. Bizi de almıyorlar, bahçede bekletiyorlar. Bağımız içeride, kendimiz dışarıda. Bakalım daha ne kadar sürecek. Ama inşallah kendi gelişmemizi, kalkınmamızı tamamlarsak, bu bize çok ciddi fayda sağlayacak" dedi.
"Gelsin mahalle kursunlar, işyeri kursunlar"
Bakan Bayraktar, 1984 yılında 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu çıktıktan sonra imarda bir takım ileri adımlar atıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Devletin vesayet hakkı, devletin kademeli otokontrol sistemi biraz sulandırıldı, engellendi. Tabii ki mahalli idarelere yetki vermemiz lazım, yerinden yönetimi güçlendirmemiz lazım ama devletin vesayet yetkisini, hakkını, otokontrol sistemini de elden bırakmamak lazım. Yani açılırken, açılmayla saçılmayı birbirine karıştırmamamız lazım. Şimdi bir belediye ruhsat vermiyorsa vatandaşın bir yerden ruhsatını alabilmesi lazım. Bir belediye bir yeri denetleyemiyorsa, kaçak inşaatı yıkamıyorsa, gelip onu birinin yıkması lazım."
Yabancılara mülk satışının dünyayla bütünleşmede çok ciddi katkıları olduğunu bildiren Bakan Bayraktar, "Gelsin burada mahalle kursunlar, işyeri kursunlar, yatırım yapsınlar. Bunların ciddi faydaları var. Tabii ki biz de güçlü olacağız, ekonomimiz güçlü olacak. Kendi tankımızı, savaş gemimizi, helikopterimizi yapıyoruz. İnşallah daha ileride ilaç sanayinde de uzay sanayinde de daha ileri adımlar atmak suretiyle Türkiye çok daha ciddi gelişmeler yapacak" dedi.
"Şimdi bunu halletmek lazım"
Türkiye'de 2B konusunun da önemli olduğunu dile getiren Bakan Bayraktar, vatandaşlarca kullanılan orman vasfını kaybetmiş arsaların bir şekilde sahiplendirilmesi gerektiğini söyledi.
"Bunlar kullanılıyor, vergisi verilmiyor. Böyle bir olgu meydana geldi. Vatandaş fiili durum yarattı, devlet kontrolünü yapamadı. Şimdi bunu halletmek lazım" diyen Bakan Bayraktar, "Yıllardan beri bunun halledilmesi için uğraşılıyor ama bugün biz siyaset, oy düşünmedik. Oy kaybı olsa bile vatandaşlarımıza sahiplendirelim, çoluğuna çocuğuna veraset yoluyla bırakabileceği veya satabileceği bir mülkü olsun diye bunların imarı olanların da imarlarını vereceğiz" ifadesini kullandı.
Ülkelerin gayrimenkul satışına direnemeyeceğine işaret eden Bakan Bayraktar, "Basit konulara takılmayıp ülkemizin gelişmesinin önündeki, tekerin dönmesinin önündeki çomakları da çıkarmamız lazım, çok daha geniş düşünmek suretiyle" diye konuştu.
Çalıştaya, Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Davut Güney ile Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de katıldı.