Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yetkilileri, halka Kanal İstanbul projesini anlattı.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği gereğince Kanal İstanbul projesine ilişkin halkın katılım toplantısı, Arnavutköy Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Toplantıda yapılan sunumda, 2011 yılında başlatılan projeyle çevreye uyumlu, İstanbul Boğazı'na alternatif oluşturabilecek yeni yolların araştırıldığı belirtildi.
Projenin açıklanmasıyla farklı kurum ve kuruluşlar ile üniversiteler tarafından alternatif yolların tespit edilmesi, su kalitesiyle ilgili analiz çalışması ve finansmana yönelik çalışmalara başlandığı anlatılan toplantıda, 2016 yılından itibaren çalışmaların değerlendirilerek etüt proje çalışmasının yapıldığı aktarıldı.
Bu çalışmalar sonunda 5 alternatif koridorun belirlendiği, en büyük tankerlerin geçişine imkan sağlayacak mukayese çalışmalarının yapıldığı ifade edilen toplantıda, çalışma sonucunda, Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir, Arnavutköy ilçelerini kapsayan 45 kilometre uzunluğunda bir boğazın yapılabileceğinin belirlendiği kaydedildi.
Projenin tehlikeli tankerler nedeniyle olası çevre felaketini önlemek, İstanbul Boğazı'nın tarihsel dokusunu korumak, İstanbul Boğazı'nın yükünü hafifletmek amacı taşıdığı vurgulanan toplantıda, bu koridorun yaklaşık 7 bin kilometrelik kısmının Küçükçekmece, 3 bin kilometrelik kısmının Avcılar, 6 bin 500 kilometrelik kısmının Başakşehir, 28 kilometrelik kısmının Arnavutköy sınırları içinde yer aldığı belirtildi.
Gerçekleştirilen ÇED sonrasında, planlanan proje koridoru alanı içinde kanalın işletmesi için bazı tesis ve yapılara ihtiyaç olduğu, bu kapsamda dalgakıranlar, kumanda merkezleri, kılavuz kaptan ofisleri, römorkör rıhtımları, deniz fenerleri, acil müdahale istasyonlarının yapılacağı aktarıldı.
Kanal İstanbul Projesi'nden 1,5 milyar metreküp hafriyatın çıkmasının beklendiği toplantıda, kazı çalışmaları sonucu çıkacak hafriyat ile Marmara Denizi'nde adalar, Karadeniz'de dolgu alanı oluşturulacağı belirtildi.
İstanbul'daki 4 ilçe sınırları içinde, 37 mahallede bulunan 273 bin hanedeki 996 bin kişiyi ilgilendiren proje kapsamında, bu alanda bulunan kültür varlıklarının korunması için de arkeologlar tarafından saha çalışması yürütüleceği, resmi kurumlarla iş birliği içinde kültürel mirasın korunmasına yönelik çalışmalar yapılacağı kaydedildi.