Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Federal Almanya Çevre Doğa Koruma ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı Parlamenter Devlet Sekreteri (Müsteşar) Rita Schwarzelühr-Sutter ile görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmeye Türkiye adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, İklim Değişikliği Başmüzakerecisi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ile Dışişleri Bakanlığından Çevre ve İklim Değişikliği Genel Müdür Yardımcısı Özlem Ergun Ulueren de katılım sağladı.
İklim değişikliği ile mücadele bağlamında Bakan Sarı, Türkiye’nin Paris’te anlaşmaya varılmasını beklediğini, Türkiye’nin kapsayıcı, adil ve dinamik bir anlaşmaya varılması için sonuna kadar yapıcı ve esnek tutumunu sürdüreceğini ifade etti.
Bununla birlikte, yeni iklim anlaşmasından Türkiye’nin çok önemli beklentileri olduğunu söyleyen Bakan Sarı, öncelikle Sözleşmesinin “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler” ilkesinin muhafaza edilmesi gerektiğini, yeni rejimde Sözleşmenin 1992 yılında oluşturulan ve günümüz ve geleceğin gerçeklerini yansıtmayan mevcut ekler sistemine atıf yapılmaması gerektiğini belirtti.
Bakan Sarı ayrıca, Türkiye’nin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını % 21’e kadar artıştan azaltmayı hedeflediğini, ülkemizin yüksek bir emisyon azaltım potansiyeli bulunduğunu, iklim değişikliği ile etkin mücadele için Türkiye’nin finans ve teknoloji desteklerine erişim sağlamak istediğini, bu desteklerle ülkemizde yapılacak yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarının daha fazla azaltım yapılmasını sağlayacağını ifade etti.
Yeni anlaşmanın şeffaflık ve hesap verilebilirlik kurallarıyla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, bu kuralların yalnızca emisyon azaltımı için değil, finansman, teknoloji, kapasite geliştirme için de geçerli olması gerektiğini belirtti. Ulusal katkıların gözden geçirme sürecine tabi tutulması gerektiğini, ancak bunun zorlayıcı, müdahale edici ve cezalandırıcı olmaması gerektiğini de ifade etti.
Federal Almanya Çevre Doğa Koruma ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı Parlamenter Devlet Sekreteri (Müsteşar) Rita Schwarzelühr-Sutter ise, küresel ısınmanın 2 derecenin altında tutulması hedefinin çok önemsendiği, ülkelerin sunduğu ulusal katkılar (INDC’ler) ile bu hedefi yakalamanın çok mümkün olmadığı, bu nedenle ulusal katkıların mutlaka güncellenmesi gerektiği, uzun vadeli hedefle ilgili olarak taslak anlaşma metnindeki dekarbonizasyon ve iklim nötrlüğü konularında Antalya’daki G20 Zirvesinde güçlü bir mesaj verildiği, bu çerçevede yeni anlaşmada azaltım istekliliğinin artırılmasının çok önemli olduğu ifade etti.
Diğer taraftan Almanya’nın, Yeşil İklim Fonuna katkı sağlayan ilk ülke olduğuna değinen Federal Almanya Çevre Doğa Koruma ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı Parlamenter Devlet Sekreteri (Müsteşar) Rita Schwarzelühr-Sutter, ancak fona bütün ülkelerin imkanları ölçüsünde katkı sağlaması gerektiği, halihazırda fona katkı sağlayan gelişmekte olan ülkeler bulunduğu da dile getirildi.
Bakan Sarı ise, ulusal katkıların 2 derece hedefini yakalamak için yeterli olmadığının bilincinde olduğumuz ile Türkiye’nin iklim değişikliği ile daha etkin mücadele etmek için finans ve teknoloji desteklerine erişim talep ettiğini vurguladı.
Almanya tarafından Türkiye ile olan güçlü ilişkilere de değinilerek özellikle enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, yeşil binalar, kapasite geliştirme konularında çok sayıda ikili işbirliği projeleri yürütüldüğü belirtildi.
Görüşme, çevre ve iklim değişikliği alanındaki işbirliğini daha da güçlendirme ve karşılıklı iyi niyet temennileri ile son buldu.