Uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde evrensel yeni bir iklim anlaşmasının müzakerelerini sürdürmeye devam ediyor. Bu kapsamda 23 Eylül 2014 tarihinde “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi” düzenlenecek. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın davet edildiği zirveye Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce de katılacak.
2015 yılı sonunda tamamlanması ve 2020 yılında yürürlüğe girmesi hedeflenen mezkûr küresel iklim anlaşması müzakereleri oldukça yoğun bir sürece girdi. 23 Eylül 2014 tarihinde ABD’nin New York kentinde gerçekleştirilecek olan “BM İklim Değişikliği Zirvesi ile Paris’te gerçekleştirilecek olan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’nda (Aralık 2015) sonuçlandırılması öngörülen yeni iklim anlaşmasının müzakerelerine ivme kazandırmak amaçlanıyor.
Yükselen bir ekonomi olan ülkemizin, G-20 dönem başkanlığını da devralacağı bu dönemde Zirve’de öncü bir rol üstlenmesi bekleniyor.
Zirve, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon himayelerinde BM 69. Genel Kurulu kapsamında gerçekleştirilecek.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un “Açılış” hitapları ile başlayacak olan zirve de 3 oturumda “Ülke Beyanları” yapılacak. Tüm Devlet / Hükümet Başkanlarının sabah oturumunda konuşmaları sağlanacak. Beyanlarda, ülkelerin vizyonlarının anlatılması, 2020 sonrası iklim rejimine yönelik taahhütlerin ortaya konması, ulusal ölçekte planların açıklanması ve Yeşil İklim Fonuna yönelik taahhütlere değinilmesi bekleniyor.
Öğleden sonra gerçekleştirilecek olan alt oturumlarda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan "İklim Faaliyetleri için Ekonomik Durum" konulu alt oturuma eş-başkanlık yapacak. Aynı zamanda bu etkinliklerde, tartışmaların ardından kısa bir soru-cevap bölümüne yer verilecek.
Zirvenin sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu sınırlı sayıda Devlet Başkanı için saat 20.00’da akşam yemeği verilecek. Yemekte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir konuşma yapması da bekleniyor.
Türkiye Müzakerelerde, “Elini Taşın Altına Koymaya Hazır”
Türkiye iklim Müzakerelerinde, daha adil bir şekilde oluşturulacak ve tüm ülkeleri kapsayacak yeni bir İklim Anlaşması ile “esnek, dinamik, güçlü, kapsamlı ve adil” yeni bir döneme ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Ülkemiz müzakerelerde, tüm tarafları kapsayacak, adil ve her ülkenin sosyo-ekonomik göstergelerine, gelişmişlik düzeylerine, imkan ve kabiliyetlerine, tarihi sorumluluklarına göre kendi belirleyeceği azaltım hedeflerine dayalı esnek bir sistemin oluşturulması yönünde bir tutum benimsiyor.
Bu temel prensipler çerçevesinde oluşturulacak yeni anlaşmada, yani yeni dönemde (2020 sonrası), küresel sorunlara tarih boyunca da hiçbir zaman sessiz kalmayan Türkiye, üzerine düşen görevleri imkânları ölçüsünde yapmaya hazır.