Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tesislerinde düzenlenen "Çevre ve Enerji Verimliliği Merkezi Fizibilite Çalışması Projesi" açılış toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Sarı, Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, 2050 yılında doğal kaynakları daha da kısıtlı hale gelecek dünyanın bunu 9 milyar insanla paylaşılacağını belirtti.
İnsanoğlunun kendi mevcudiyetini sürdürülebilir kılmak için ekonomik büyümede, sosyal yaşamda, yerleşme ve yapılaşmada ekosistemi ve çevresel dengeyi gözetmek zorunda olduğuna dikkati çeken Bakan Sarı, Bakanlık olarak daha temiz şehirler oluşturmayı ve daha az doğal kaynak tüketen şehirler imar etmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bakan Fatma Güldemet Sarı, yaşanabilir çevre ve marka şehirleri esas alan, uzun vadeli stratejiler oluşturup, bu stratejilere ulaşma yolunda planlamalar yaptıklarını ve planlamalarını eyleme dönüştürdüklerini anlattı.
Bakan Sarı, "Ülkemizde enerjinin yaklaşık yüzde 35'i, toplam elektrik tüketiminin ise yaklaşık yüzde 40'ı binalarda kullanılmaktadır. Bakanlığımızca binalarda yürütülen enerji verimliliği çalışmaları ile konfor şartlarından taviz vermeden, binalardaki enerji ihtiyacını azaltmak ve çevre dostu yapılaşmayı hedeflemekteyiz. Bu hedef doğrultusunda sivil toplum kuruluşlarımız ve ilgili kamu kurumları ile birlikte toplumsal farkındalık projelerine hız vereceğiz. Bu alanlarda kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte ülkemiz için çalışmaya hazırız" diye konuştu.
İklim değişikliği ile mücadele ve çevrenin korunması kapsamında da ülke olarak her zaman üzerlerine düşen görevi yapmaya hazır olduklarını dile getiren Bakan Sarı, aralık ayında düzenlenen Paris İklim Konferansı'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında kamu özel sektör ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan geniş bir heyetle katıldıklarını hatırlattı.
- "Paris Anlaşması özel sektör için bir dönüşüm sinyali veriyor"
2020 yılında yürürlüğe girmesi planlanan ve ortalama küresel sıcaklık artışının 2 derecenin altında tutulmasını hedefleyen Paris Anlaşması'nın, 12 Aralık 2015'te 195 ülkenin oy birliği ile kabul edildiğini anımsatan Bakan Sarı, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında çok önemli sonuçları olan anlaşmanın Türkiye'ye ve tüm dünyaya hayırlı olmasını temenni etti.
Bakan Sarı konuşmasına şöyle devam etti: "Ülke olarak küresel iklim değişikliği ile mücadele için 2030 yol haritamızı belirledik. Hızla gelişen bir ekonomi olarak sera gazı emisyonlarını 2030 yılında yüzde 21'e kadar artıştan azaltmayı hedefliyoruz. Bu hedefimizi kaliteli altyapı projelerini hayata geçirerek, yeni ve temiz teknolojilerden yararlanıp, yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla istifade ederek ve enerji verimliliğini sağlayarak gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu çerçevede, gelecek nesillerin haklarını korumak için ülkemizin kapsamlı yeşil büyüme politikalarını hayata geçirmesi önem arz etmektedir."
Türkiye'nin yeşil ve düşük karbonlu kalkınma çağında en ön sıralarda yer alması için gerekli plan ve programları hazırlayacaklarını bildiren Bakan Sarı, Paris Anlaşması'nın özel sektör için bir dönüşüm sinyali verdiğini vurguladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı: "Orta vadede 2050 tarihine kadar düşük karbon, uzun vadede ise 2100'e kadar karbonsuzlaştırılmış ekonomik büyüme hedefleniyor. Türkiye'deki çevre ve iklim değişikliği politikaları ve programların uygulamada yerlerini bulması kadar üretimin, yatırımların ve istihdamın temel aktörü olan özel sektörün de imkan ve becerilerini sürdürülebilir iş fırsatları yaratma ve uygulamalara yönelik olarak kapasitesini geliştirmesi gerekmektedir” dedi.
İklim değişikliği sebebi ile yaşanan felaketlerden dolayı aylarca tedarik zincirleri sekteye uğrayan, ürünleri zarar gören, hammaddelerini ve girdilerini daha zor ve daha pahalıya mal eden iş dünyası da kendi devamlılıklarının sürdürülebilir kalkınma ile yakından ilişkili olduğunu kavramaya başlamıştır. Artık firmalar doğal kaynakların korunması ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerini sadece firma imajını yükseltmek için değil, kaynak verimliliği sağlayarak girdi maliyetlerini düşürmek, üretim verimliliğini artırmak ve rekabet gücünü yükseltmek amacıyla hayata geçirmektedirler."
Özel sektörün küresel pazarda rekabet ettiğini ve sürdürülebilirlik gibi yeni rekabet kuralları için çalıştığını aktaran Bakan Sarı, özel sektörün sürdürülebilirliğini öne çıkararak çevre ve iklim değişikliği alanında iyi ve örnek uygulamaları yaygınlaştırmasının hem sanayicinin hem de ülkenin lehine olacağını belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Sarı, TOBB’un himayesinde kurulacak olan Çevre ve Enerji Verimliliği Merkezi'nin Türkiye'ye hayırlı ve uğurlu olmasını diledi. Bakan Sarı, fizibilite çalışması vesilesiyle 2023 yılında çevreye duyarlı enerji kullanımında ve tasarrufunda hedeflere ulaşılacağına inandığını kaydetti.
- Merkez TOBB Bünyesinde Kurulacak-
Proje, TOBB ve Birleşik Krallık Büyükelçiliğince finanse edilerek TOBB tarafından yürütülecek. Türkiye'nin AB üyeliği çerçevesinde özel sektörün, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve çevre stratejilerini güçlendirmek amacıyla TOBB bünyesinde kurulması hedeflenen merkez için ihtiyaç analizi ve fizibilite çalışması yapılacak.
Toplantıya, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Birleşik Krallık'ın Ankara Büyükelçisi Richard Moore ve ilgililer katıldı.