ATATURK

Bakan Özhaseki: “Kentsel Dönüşümü Gerçekleştirmek Zorundayız”

20 Şubat 2018
Bakan Özhaseki: “Kentsel Dönüşümü Gerçekleştirmek Zorundayız”
Bakan Özhaseki: “Kentsel Dönüşümü Gerçekleştirmek Zorundayız”
Bakan Özhaseki: “Kentsel Dönüşümü Gerçekleştirmek Zorundayız”
Bakan Özhaseki: “Kentsel Dönüşümü Gerçekleştirmek Zorundayız”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde düzenlenen “Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar” Paneline katıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, katıldığı "Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar" panelinde Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak kentsel dönüşüm planlarının hayata geçirilmesi gereken önemli bir çalışma olduğunu söyledi. Panelde yaptığı konuşmada kentsel dönüşüme neden ihtiyaç duyulduğundan bahseden Bakan Özhaseki, terör örgütüne destek veren ülkelere de tepki gösterdi.

Açıklamalarında geçmiş medeniyetlerimizin aksine bugün sağlıksız ve kimliksiz kentlerin bulunduğunu söyleyen Bakan Mehmet Özhaseki, “Kentsel dönüşümü yapmak zorundayız. Sağlıksız kentlerimiz var. Ne yazık ki üzülerek söylüyoruz kimliksiz kentlerimiz var. Ara ara mevzi mevzi çok güzel örnekler bulunsa da, bunlar tamamını kapsamadığı için burada çok olumlu bir cümle kullanamıyoruz. Birincisi deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın yüzde 66'sı birinci derecede ve ikinci derecede deprem kuşağı. Son yüzyıl içerisinde bu ülkede 6 ve üzerinde şiddetli olan deprem sayısı 56. Yani iki seneye bir 6,7 şiddetinde bir depremle karşı karşıyayız. Bugüne kadar depremlerden kaynaklı maddi kaybımız 100 milyar dolar civarında. Bunları bilelim. Özellikle İstanbul'un bir deprem şehri olduğunu da bilmemiz lazım” şeklinde konuştu.

 

“HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAK ZORUNDA”

 

Dünyada risk taşıyan çok sayıda şehir bulunduğunu, bunlardan birinin de İstanbul olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “Metropol şehirler içerisinde ilk onda dünyada en risk taşıyan şehirler hangisi diye sayıldığında birisi de İstanbul olarak sayılıyor. Özellikle adalar açığındaki fayın kırılması meselesi bütün hocalarımızı meşgul eden bir konu. Benim uzmanlık alanım değil ama onların yazdıklarından, makalelerinden raporlarından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hazırlamış olduğu raporlara baktığımız zaman iki tane konu var. Birincisi diyorlar ki; 2030'a kadar mutlaka bu fay açığa çıkar, bu gaz sıkışması bir gün patlar. Çünkü belli tarihlerde devam eden ve tekrarlayan bir süreç var. Sonra kuzeydoğu Anadolu fay hattının buraya kadar gelip dayandığını hepsi izah ediyorlar. İkincisi de bunun şiddeti 7'den aşağı olmayacak gibi. Böyle olunca karşımızda kocaman bir tehlike var. Bu tehlikeyi görmemezlikten gelebiliriz. Hiç konuşmayabiliriz, birbirimizi böyle korkutmamalıyız. İşte başımıza bir felaket gelince de o zaman kolayca bir yol bulup kader falan diyebiliyoruz. Böyle kadercilik olmaz arkadaşlar. Tevekkül ayrı bir şey, kadere inanç ayrı bir şey ama biliyorsunuz karşıdan da bir felaket kopmuş geliyor. Seyrediyorsunuz tedbir almıyorsunuz sonrada başınıza iş geldi zaman kader diyorsunuz. Böyle şey olmaz bu noktada bizim hazırlıklı olmamız gerek. Bu anlamda bize düşen işler var, vatandaşlara düşen işler var, belediyeye düşen işler var. Herkes bunları yapmak zorunda” diye konuştu.

 

“TERÖR BELASI YURTDIŞINDA DA TEMİZLENİYOR”

Açıklamalarında gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Özhaseki, terör örgütüne destek veren ülkelere de tepki gösterdi. Son yıllarda Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerine ve bunlarla mücadelede sağlanan başarıya dikkat çeken Özhaseki, “Son iki, üç yıl içerisine yaşadığımız bir kaç olay var. Birisi PKK belası. 40 yıldır var yeni çıkmış bir şey değil. Güneydoğu'da başlattıkları olaylarda, oradaki kandırılmış gençlerin eline silah verdiler, paralar verdiler. Onlara her türlü lojistik desteği sağladılar. Dağlarda bizim kendi çocuklarımıza, askerimize, polisimize oradaki sivil vatandaşa silah çekerek artık bağımsızlık ilan etmeye doğru gittiler. Bunlar 2 sene 2.5 sene önce çukurlar kazdı. Silahlı gençler oraya çıktılar öz yönetim ilan ediyoruz dediler. Paçavraları da bayrak diye çektiler sonrada meydan okumaya başladılar. Amaç neydi? Bölmek, parçalamak sonra ülkeden kopmak dışarıdan para verenler böyle istediler. Aynı oyunu Suriye'de de yaptılar, aynı oyunu Irak'ta da yaptılar. Irak'ta Barzani vasıtası ile öz yönetim ilan etmeye çalıştılar. Suriye'de de belli yerleri işgal ederek orada da kendilerine has bir yönetim tarzı koymaya devam ediyorlar. Bizden de koparacaklar. Bu üç ülkeden sonra İran'dan sonra bir terör devleti kuracaklar. Hamdolsun o tehlike yurt içinde çok az kaldı. Yurt dışında da temizleniyor şimdi” ifadelerini kullandı.