Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri’de mobilya sektörü temsilcileriyle bir araya geldi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri’de faaliyet gösteren mobilya sektörü esnafı ve çalışanlarıyla bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda sektör temsilcileriyle diyalog kuran Bakan Özhaseki, yaklaşan 16 Nisan referandumuna yönelik değerlendirmelerde bulundu. Yapılacak halk oylamasının önemine değinen Özhaseki, söz konusu seçimin “Daha önce yapılan seçimlerin anası niteliğinde” olduğunu söyledi. 16 Nisan tarihinde referandum ile alınacak kararla Türkiye’nin önünün açılacağına vurgu yapan Özhaseki, “Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Etrafımıza bakarsanız, birçok ülkenin paramparça olduğunu, idare edilemediğini görürsünüz. Bulunduğumuz bölge böyle bir coğrafya. İnançlarımızdan ve gönül coğrafyamıza liderlik yapmamızdan kaynaklanan, batı aleminin bizim üzerimde tezgahladıkları oyunlar son dönemde iyice aşikar oldu” diye konuştu.
“BİZ MÜCADELE EDERKEN MUHALEFET HOPLAMAYA BAŞLADI”
Türkiye’nin son dönemde başarıyla sürdürdüğü terörle mücadele konusuna da değinen Bakan Özhaseki, terör örgütüne destek verenleri de sert sözlerle eleştirdi. Özhaseki özetle şunları söyledi:
“7 Haziran seçimlerinde HDP’ye, ‘Bağımsız aday olmayın, parti olarak girin. Parti olarak girerseniz AK Parti iktidardan düşecek. Koalisyona gidilecek, siz de bu arada terörü azdırın, öz yönetim ilan edin. Paçavralarınızı çekin bayrak diye. İşi bitirelim’ dediler. Hakikaten bu boyalı basın da bölücülerin liderini televizyonlara çıkardı, saz çaldırdı, türkü söyletti. Hiç unutmuyorum Cumhuriyet gazetesinde röportaj vardı. Bunlar çiçek çocuklarmış! Otlara, çiçeklere basmazlar, sigara izmaritlerini yere atmazlarmış. İnsafsızlar, kitapsızlar aslan gibi yavrulara kurşun sıkıyorlar. Otlara basmak ne kelime... Bunları böyle abartarak seçimlere götürdüler. İstanbul’un milyarlarca dolarlık yerinde oturan tuzu kuru insanlar bunlara çalıştı. Çukurlar kazıp, paçavralarını bayrak diye çektiler. Güya koalisyon görüşmelerinde zafiyetten yararlanıp bağımsızlıklarını ilan edeceklerdi. Şükür Allah’a bunların hiçbiri olmadı. Şehirlerde, köylerde, dağlarda, kazalarda PKK diye bir şey kalmadı. Sonra bir FETÖ belası çıktı başımıza. Herkese kibar bir yüzle gittiler. İnsanlar da çocukları terbiyeli büyüsün diye bunların okuluna teslim etti. Yurtdışındaki okullarına gidiyorsunuz, imreniyorsunuz. Türk Bayrağı var, İstiklal Marşı okunuyor… Sonra bunların yüzü bir gecede ortaya çıktı. İradesine sahip çıkan insanlara kurşun sıktılar. Ordu içerisinde kırk yıldır yapılanmışlar. Bunlarla mücadele etmek daha zor oldu. Çünkü hırsız evdeyse kilit zor tutuyor. Biz bunlarla mücadele ederken muhalefet hoplamaya başladı. ‘Mağduriyetler oluyor, neden işten atıyorsunuz’ dediler. Kardeşim, bunlar devlete hizmet etmiyorlar ki…”