Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, önümüzdeki günlerde yasalaşması beklenen İmar Barışı Düzenlemesini basın toplantısında anlattı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, geçtiğimiz günlerde gündeme gelen ve kısa süre sonra Meclis’te kabul edilmesi beklenen İmar Barışı Düzenlemesinin detaylarını düzenlediği basın toplantısında anlattı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ana Hizmet Binasında basın mensuplarını ağırlayan Bakan Özhaseki, söz konusu düzenleme ile birlikte gelecek kazanımları açıkladı. Düzenleme ile birlikte mağduriyetlerin giderilmesinin temel amaç olduğunu belirten Özhaseki, bu yasa ile birlikte önemli ölçüde bir gelir elde edileceğini de açıkladı. Söz konusu düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğunu da anlatan Özhaseki, “TÜİK verilerine göre Türkiyedeki yapı sayısı 9 milyon 554 bin civarında. Bunlar içinde 26 milyon 358 bin bağımsız birim olduğunu görüyoruz. Bunların ne kadarının ruhsatlı, ne kadarının ruhsata aykırı olduğunu sorduğumuz zaman ne yazık ki çok ciddi bir bilgiye ulaşamıyoruz. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Muğla ve bazı güneydoğu illerinde arkadaşlarımız tek tek belediye başkanlarımızı aradılar. Bizim çıkarabildiğimiz sonuca göre Türkiye’deki bağımsız birimlerde yüzde 50-60 arası imara aykırılık söz konusu. Bu binaların çoğu 2000’lerden önce yapılan yapılar. İnsanlar şehirlere akın etmeye başlayınca, bizim bugün çözmeye çalıştığımız konu o günlerde kendini göstermeye başlamış. Onların da sorunları gittikçe büyümekte. Burada sadece mülkiyeti hazineye ait olan yerlerde yapılaşmanın olmadığını görüyoruz. Vatandaş geldiğinde hazineye ait bir takım mülkiyetler üzerinde evini yapmış. Bir diğer duruma göre mülkiyet aslında kendisinin ancak bazı hatalardan dolayı kayıplar yaşanmış” diye konuştu.
Vatandaşların kendi arsalarının üzerine inşa ettikleri yapılarda da sorunların meydana gelebildiğini dile getiren Bakan Özhaseki, bu durumların mahkemeye intikal etmesi durumunda sürecin daha da yavaşladığını kaydetti. Ruhsat almasına rağmen belediyeden iskan alamayanların da bulunduğunu kaydeden Özhaseki, “Bir başkası, ruhsatlı binaya iskanını da almış daha sonra yanına ufak tefek eklentiler yapmış ama bunun iznini almamış. Şartları tuttuğu halde tapusunu alamayanlar var. Örneğin okuma yazması olmayan vatandaş tapusunu alamamış sonra da süresini kaçırmış. Bir başka konu da 30 büyükşehir belediyesi ikdas olduktan sonra, özellikle köyler beldeler mahalleye dönüştü, vatandaş ihtiyaçtan dolayı yapısına bir şey yapacağında tamamen kaçak durumuna düşmüş. Bunlar konutlarla ilgili önemli sorunlar” ifadelerini kullandı.
“13 MİLYON BAĞIMSIZ BİRİM DEVLETLE İHTİLAFLI”
Söz konusu düzenlemeden yararlanmak için bekleyen fabrikaların da bulunduğunu belirten Bakan Özhaseki, 13 milyon bağımsız birim sahibinin devletle ihtilaflı durumda olduğunu söyledi. Bir çok kişinin mahkeme aşamasında olduğunu bir bölümünün de yıkım kararıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Özhaseki, “Fabrikalarımız da benzer durum içerisinde. Organize sanayiler ihdas olmadan önce şehirlerin etrafından yüzlerce fabrika yapılmış. Şuanda da faaliyetlerine devam ediyorlar. Zaman içinde iskanlarını alamadıkları için bunlar da kaçak durumuna düşmüş. Buralarda üretim hala devam ediyor. Ayrıca fabrika sahipleri üretim yaptıkları fabrikaları bankalara teminat olarak gösteremedikleri için ekonomik bir değer kaybı yaşıyor. Kredi alamadıkları için yüksek faizlerle başka yerlerden para temin ediyorlar. Bir başka sonuç da belediyeler bu dairelerden ve iş yerlerinden gerektiği gibi vergi alamıyorlar. Tüm bu tarif ettiğimiz iç karartıcı ortamlar karşısında yürürlükte mevzuatlar var. Birçok belediye başkanı arkadaşımız, müfettişler bizden hesap soruyor bunlardan kurtulabilmek için ‘Kendi ilçemde kaçık yapıyı içeren listeleri asıyorum. Bunları yıkmak için ihaleye çıkıyorum. Tabi 100 bin konutu yıkacak kimse gelmediği için ihale düşüyor’ diyerek kendilerini savunuyorlar. Bunu müfettişler geldiğinde ‘ben bunu yıkmak istiyorum ama yıkan kimse çıkmıyor’ diyerek kendilerini kurtarma formülü üretiyorlar. Artık birbirimizi kandırır hale geldik. Böyle bir şey olmaz. Bu sorunun çözülmesi lazım. Siyaset kurumu da bu sorunları çözme yeridir. Bu konuda bir kanun teklifi hazırladık. Farklı partilerle de daha önceki konuşmalarımda bu konuda herkesin hemfikir olduğunu gördüm. Bu çıktıktan sonra neler söylenir bilmiyorum. Zaten komisyonlarda görüşülürken inşallah ciddi katkılarda bulunurlar. Hep birlikte çıkarırız diye ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
“İMAR BARIŞI DEMEMİZİN BİR NEDENİ VAR”
İmar barışı düzenlemesiyle vatandaşların sahip olacakları hakları da anlatan Bakan Özhaseki, bu konuda yapılacak beyanların önemine dikkat çekti. Özhaseki, “Vatandaş kendi durumunu il müdürlüklerimize ya da yetkilendirdiğimiz kuruluşlara bildirir. Burada yapının durumunu kendileri anlatır. Yapısının değerinin yüzde 3’ünü bizim açtığımız hesaba yatırırlar. Kat irtifakına geçmek istiyorlarsa bunun iki katını öderler. Bu konuda bedelleri artırmaya ya da düşürmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bunu verdikten sonra vatandaş elektrik, su, doğal gaz gibi hizmetlerden rahatlıkla faydalanacak. Yıkım kararı, idari para cezası varsa bunlar düşürülür. Yapı sahipleri, kat mülkiyetine geçememiş kendi içlerinde yüzde 50’yi aşan müracaat olursa kat mülkiyetini alabilecekler. Arsa yerine dairesinin sahibi olacaklar. İmar barışı dememizin bir sebebi var. Bizim hazırladığımız yapı kayıt belgesi bu yapıların yenilenmesi haline sahibine bir hak sağlamıyor. Yapı sahibi yapıyı yıkıp yeniden yapmak istiyorsa, belediyeye müracaat edip, oradan izin alarak yapıyor. Halihazırdaki fazlalığı ya da aykırılığı legal hale getirip, sonra bunu yıkıp yenisini yapabileceği bir hak verilmiyor. Mevzuat neyse o geçerli oluyor. Bu yasa bir tarihe kadar kapsamalı. Bu tarihi de 30 Aralık 2017 olarak tespit ettik. Biz böyle bir barış sağlıyoruz bu aşamadan sonra da ihlaller devam ederse ağır cezalar o zaman gelmeli diye düşünüyorum. Sosyal bir fayda sağlıyoruz. Vatandaş devletiyle helalleşiyor, barışıyor. Mahkemelik durumlar ihtilaflar tamamen bitiyor. Parasını ödeyerek kullandığı hizmetleri almaya devam ediyor” açıklamalarını yaptı.
“ELDE EDİLEN GELİR KENTSEL DÖNÜŞÜME…”
İmar Barışı düzenlemesinin yasalaşmasının ardından yapılan başvurular sonucunda büyük bir gelir beklendiğini de dile getiren Bakan Özhaseki, beklenen gelirin yaklaşık 40-50 milyar lira arasında olduğunu vurguladı. Buradan belediyelerin de vergi kazancı sağlayacağını belirten Özhaseki, şunları söyledi: “Burada bir başka fayda bundan sonra belediyeler arsa üzerinden değil konut üzerinden ya da iş yeri üzerinden vergilerini alacaklar. Toplamda büyük bir gelir elde edeceğiz. Önümüzdeki günlerde vatandaşların müracaatlarıyla elde edilecek gelir yaklaşık olarak ortaya çıkacak. Bu gelir 40-50 milyar lira arası bir seviyeden aşağıda olmayacak gibi görünüyor. En önemli tarafı da aylardır düşündüğüm bir konu, bu bedel kentsel dönüşüm için kullanılacak. Yani depreme hazırlık için kullanılacak. Elde ettiğimiz geliri, belediyelerimize kentsel dönüşüm yatırımlarında 3 yıl geri ödemesiz kredi olarak kullandıracağız. Bir taraftan şehirlerimizi dönüştürüyoruz bir taraftan da 500 bin birimin yıkılıp yeninden yapılması demek en az 150 milyar lira civarında piyasaya para girmesi anlamına gelir. Bu da önemli bir ekonomik gelişme olarak önümüzde duruyor”