Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Dijital Şehircilik Zirvesi'nin özel oturumunda, ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı'nın sorularını yanıtladı.
Dijital şehircilik kavramına ilişkin soru üzerine Kurum, insan, kültür ve tarih odaklı şehirlerin olması gerektiğini bu manada dijital şehirciliğin de insan yaşamını kolaylaştırmak adına yapılması gereken düzenlemeler olduğunu ifade etti.
Kurum, 2030 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşacağını, bunun yüzde 15'inin 60 yaşın üzerindeki insanlardan oluşacağını, İstanbul'un 2030 yılında 17 milyon nüfus öngörüsüyle ilerlediğini ifade etti.
Bugün şehirleri planlarken gelecek nesillere hem tarihi hem kültürü aktarılması, gelecek vizyonuna sahip şehirlerin bırakılması gerektiğini vurgulayan Kurum, "Bu manada Akıllı Şehir Stratejisi ve Eylem Planı, bakanlığımızın gelecek vizyonu adına önemli projelerinden biri hem de ülkemizin geleceği için önemli bir proje. Dünyada eylem planı hazırlayan üç ülke var. ABD, Avustralya ve Hollanda. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ülkemizin Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı'nı hazırlamak istiyoruz." dedi.
"KÖYLERİMİZİ DE REFAH SEVİYESİ YÜKSEK KÖYLER HALİNE GETİRMEMİZ LAZIM"
Köyden kente göçün gelişmişliğin göstergesi olduğunu, gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 85'e ulaştığını anlatan Kurum, "Türkiye'de sanayileşmenin artmasıyla köyden kente göç oranı yüzde 80'lere varacak. Ama köylerimizi de yaşanabilir, refah seviyesi yüksek köyler haline getirmemiz lazım. Neticede tarım ülkesiyiz, hayvancılıkla uğraşıyoruz. Köylerimizin de standartlarını yükseltecek çalışmalar yapıyoruz. Plansız alanlar imar yönetmeliğiyle alakalı, köylerimizi, yaylalarımızı koruyacak ve düzen altına alacak düzenlemeler yapacağız." diye konuştu.
Türkiye'de 30 büyükşehir belediyesinin, dijital şehirciliğe tam manasıyla geçtiği zaman yüzde 20 enerji tasarrufu sağlanacağını aktaran Kurum, "Yüzde 20 enerji tasarrufu dediğiniz zaman bizim bugün 40-50 milyar dolar cari açığımız var, bu cari açığa dahi direk etkisi olacak bir uygulama olacak." dedi.
ŞEHİRLERİN 2023 HEDEFLERİ...
"Şehirlerimizi 2023 hedeflerinde nerede görüyoruz?" sorusu üzerine Bakan Kurum, şu yanıtı verdi:
"Akıllı şehirlerle ilgili bir eylem planı çıkaracağız. Bu eylem planını çıkarırken de bizim önceliğimiz şu; yeni imar planlarında akıllı şehirle alakalı olması gereken alt yapıyı bizim bir şekilde bırakmamız lazım. 2023 yılına kadar eylem planını hayata geçirip, süreç içerisinde de belediyelerimizin bu eylem planı çerçevesinde uygulamalarını sahada yapıyor olmaları gerekiyor.
Bu, bugünden yarına yapılacak bir iş değil tabii ki. Kişi başı gelirle de doğru orantılı yapmamız lazım. Yaptığımız uygulama sırf akıllı şehir, dijital şehir olsun ama geri dönüşümler 30 sene, 20 sene olsun, bu tarz uygulamaları biraz daha sona bırakarak, ihtiyaç olan ve geri dönüşü çabuk olan uygulamaları da belediyelerimizle birlikte yapıyor olacağız."
Bakan Kurum, Akıllı Şehir Stratejisi ve Eylem Planı'nın en önemli boyutunun halkın yaşamını kolaylaştırmak olduğunu belirtti.
Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Türkiye'deki bütün verileri bir noktada toplayacaklarını, böylece dijital bakanlığın adımlarının da atılmış olacağını, imar planlarının, ruhsatların tek noktadan takip edilebileceğini anlatan Kurum, bu planın vatandaşın işini de kolaylaştıracağını söyledi.
Bugün hala çarpık kentleşme sorunuyla uğraşıldığını belirten Kurum, "Bundan 50 yıl önce bırakın dijital şehirleri, akıllı şehirleri, doğru düzgün şehirlerimizi planlamış olsaydık, bugün bunların hiçbiriyle uğraşmıyor olacaktık. Şimdi bunları dönüştürebilmek için kentsel dönüşümde birçok para harcıyoruz, birçok bedel ödüyoruz, depremler birçok vatandaşımızın canına, malına mal oluyor. Dolayısıyla dijital şehirciliğin aslına bakarsanız altyapısı düzenli yerleşimden geliyor" diye konuştu.
Bakan Kurum, Millet Bahçeleri projesinin akıllı şehrin bir parçası ve insan odaklı bir proje olduğunu belirterek, Millet Bahçeleri'nin İstanbul'daki yeşil alan miktarını yüzde 10 arttıracağını söyledi.
Kurum, Türkiye'nin bütün illerinde Millet Bahçeleri'nin sayısını arttırmak için çalıştıklarını anlattı.
"BU TALEBE KAYITSIZ KALMAYACAĞIZ GİBİ GÖZÜKÜYOR"
İmar barışının süresinin uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin soru üzerine Bakan Kurum, şu yatını verdi:
"İmar barışına şu ana kadar 6 milyonun üzerinde vatandaş başvurdu. 5 milyara yakın başvuru bedeli ödendi. 31 Ekim'de başvuru süreci bitiyor ve ödeme süreci de 31 Aralık 2018'de bitiyor. İmar barışıyla biz ne elde ettik? Aslında devletin, vatandaşıyla barışıydı bu. Elektriğini, suyunu, doğalgazını bağlayamayan vatandaşımıza bina kontürlerinin de kalması kaydıyla bir kolaylaştırma, bunlar bir hak değil tabii ki. Bu noktada vatandaşımız da yoğun bir ilgi gösterdi. Talep de hala devam ediyor. 31 Ekim'de başvuru süreci bitiyor. Yeniden değerlendireceğiz, yoğun talep var, bakacağız. Böyle bir talep var, bu talebe kayıtsız kalmayacağız gibi gözüküyor."
"İnşaat sektöründe artan maliyetler, projelerin ilerlemesinde sıkıntı yaratabiliyor. Bununla ilgili yapılabilecek kolaylık, düzenleme var mı?" sorusu üzerine Kurum, şunları söyledi:
"Tapuların gerçek bedelden alınması noktasında bir çalışma yürütüyoruz. Bundan sonra tapu devirleri yapılırken gerçek bedel üzerinden harç alacağız. Harç tutarını düşürsek dahi, şu anda aldığımız vergiden daha fazla vergi alıyoruz ve ortadaki haksızlığı ortadan kaldırmış olacağız.
Kentsel dönüşümle alakalı problemlerimiz var. Kentsel dönüşümde vergi, resmi harçlardan muaftır diyor ancak orada bir çelişki var. Bu çelişkiyi de ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalarımızı bitirdik. Kentsel dönüşümde bir vizyon çizmemiz gerekiyor. İmar artışıyla değil, gerçekten dönüşmesi gereken alanlarda bakanlığın, özel sektörün desteklediği, vatandaşın da içinde olduğu bir dönüşüm çerçevesinde bunu yapmak istiyoruz. Buna ilişkin belli düzenlemelerimiz olacak."
Bakan Kurum, inşaat sektöründeki problemin ana nedeninin, kaldırılabilecek yükten daha fazlasının kaldırılmaya çalışılması olduğunu, kentsel dönüşümde doğru dönüşüm yapanla yanlışın ayırt edilemediğini söyledi.
"YABANCILARIN 12 MİLYAR DOLARLIK MÜLK ALACAĞINI BEKLİYORUM"
Yabancıların Türkiye'de konut sahibi olma oranına ilişkin soru üzerine Kurum, "Oran çok yükseldi. Bir düzenleme yaptık. Bu düzenlemede 250 bin dolara düşürdük. Bu düşürmeyle birlikte daha önceki 1 milyon dolardı çok ciddi bir hareketlilik yaşanıyor. Bu da bizim şu anki sektörümüz açısından olumlu bir gelişme." dedi.
Bakan Kurum, Türkiye'nin doğası ve tarihi özellikleri nedeniyle yabancılardan ilgi gördüğünü ifade ederek, "Önümüzdeki sene, yabancıların yaklaşık 12 milyar dolarlık mülk alacağını bekliyorum. Yabancının mülk alırken süreci de uzuyordu. Bu süreci kolaylaştıracak düzenlemeyi ilgili bakanlıklarla yapıyoruz." diye konuştu.