Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi ev sahipliğinde New York’ta düzenlenen iftar programında konuştu: Bugün, COP30 gibi uluslararası iklim zirvelerinde söz sahibi, çözüm üreten, bölgesel ve küresel çevre sorunlarına karşı sorumluluk alan bir Türkiye var. Türkiye’nin bu duruşunun en büyük destekçisi, bizim her projemize destek veren, öncülük eden Türkiye’nin en büyük çevre hareketi diyeceğimiz Sıfır Atık Hareketi’ni başlatan Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi olmuştur. Sıfır Atık Projesi bugün tüm dünyada çevre dostu yaşamın simgesi haline gelmiş; sürdürülebilir bir gelecek adına atılmış tarihi bir adım olmuştur.
30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü özel etkinliği için New York’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin (TASC) Türkevi’nde düzenlenen geleneksel iftar programına katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Kurum, “Sizlere deprem bölgesinin selamını getirdim. Allah’ın izniyle dünyada belki de birçok ülkenin başaramayacağı bir hızla, anlayışla biz depremzede kardeşlerimize sözümüzü tutacağız” diyerek sözlerine başladı.
“BİRLİĞİNİZ, TÜRKİYE’NİN SESİNİN DÜNYADA YANKILANMASININ TEMİNATIDIR”
Türk-Amerikan toplumunun Türkiye’yi ABD’de başarıyla temsil ettiğini ifade eden Bakan Kurum, “Amerika’nın en önemli yerinde Türk Evi’nde sizlerle bir arada olmak ayrıcalık diye düşünüyorum. Amerika’daki Türk toplumunun birliği, Türkiye’nin sesinin dünyada çok daha güçlü yankılanmasının teminatıdır. Sizler uzun yıllar boyunca buralarda yaşadınız. Türkiye’nin çevreye, barışa ve insanlığa olan katkısını buradaki dostlarımıza anlatan birer gönül temsilcisi oldunuz. Türkiye’yi yurt dışında başarıyla temsil eden tüm vatandaşlarımıza, Türk-Amerikan toplumunun bu güzel tablosuna katkı sunan herkese gönülden teşekkür ediyorum” dedi.
“SIFIR ATIK ÇEVRE DOSTU YAŞAMIN SİMGESİ HALİNE GELMİŞTİR”
Bakan Kurum, programda Türkiye’nin çevre alanındaki çalışmalarını anlattı: Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2002 yılından beri dünyada barışa, çevreye, doğaya dair her konuda üzerimize düşen sorumluluklarımızı biliyor ve yerine getirmek için gayret gösteriyoruz. Ülkemiz bu anlamda Paris Anlaşması’na taraf olmuş, 2053 yılı için Net Sıfır Emisyon hedefini ortaya koymuş, çevre diplomasisinde güçlü bir aktör haline gelmiştir. Bugün, COP30 gibi uluslararası iklim zirvelerinde söz sahibi, çözüm üreten, bölgesel ve küresel çevre sorunlarına karşı sorumluluk alan bir Türkiye var. Türkiye’nin bu duruşunun en büyük destekçisi, bizim her projemize destek veren, öncülük eden Türkiye’nin en büyük çevre hareketi diyeceğimiz Sıfır Atık Hareketi’ni başlatan Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi olmuştur. Kendilerinin himayelerinde başlattığımız ve 2017 yılından beri bir başarı hikayesine dönen, uluslararası manada birçok ülkenin artık takdir ettiği, takdirle izlediği proje haline gelmiştir. Bugün yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada çevre dostu yaşamın simgesi haline gelmiş; sürdürülebilir bir gelecek adına atılmış tarihi bir adım olmuştur.
“BİZ İSRAFI REDDEDEN BİR İNANCA SAHİBİZ”
Sıfır Atık Hareketi’nin Türk kültür ve geleneğinin izlerini taşıdığına dikkat çeken Bakan Kurum şöyle konuştu: Bu küresel etkiyi sağlayan anlayış, aslında bizim medeniyetimizin özünde vardır. Biz israfı reddeden bir inanca sahibiz. Biz, doğayla uyum içinde yaşamayı emreden bir kültüre aitiz. İnancımızdan aldığımız bu ilhamla, Türkiye’nin çevre politikasını çok daha ileriye taşıyacağız. Bu anlamda depozito uygulamasından tutun da Sıfır Atık Hareketi ile başlattığımız, 2017 yılında yüzde 13 geri kazanım oranı olan, bugün yüzde 35 seviyesine geldiğimiz, 2035 yılında da yüzde 60 seviyelerine ulaşacağımız bu manada kendi enerjisini üreten, kendi atığını dönüştüren, atıklarını döngüsel ekonomi çerçevesi anlayışıyla yeniden ekonomiye kazandıran temelde insanlığa, doğamıza ve ortak evimiz dünyamıza katkı vermeye gayret ediyoruz.
“DÜNYAYI KADIN VE ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKKINI SAVUNMAYA DAVET EDİYORUM”
Bakan Kurum, konuşmasını yaklaşan Ramazan Bayramı’na işaret ederek şöyle tamamladı: Bu bayramın İslam alemi ve tüm insanlık için buruk bir bayram olacağını görüyorum. Ben bu kardeşler topluluğunun önünde tüm dünyayı Gazze’deki yaşayan sivillerin, masum kadın ve çocukların yaşam hakkını savunmaya, İsrail saldırganlığını durdurmaya, yeryüzündeki bu kanayan yarayı ortadan kaldırmak için hep birlikte o mücadeleyi devam ettirmeye davet ediyorum.